erzurum'da zaman leyla’dan mevla’ya akar
akar doğudan batıya göçmen kuşlar
yokluğun koynunda büyür isyankâr bir rüzgâr
zümrüt işlemeli kubbelerden yükselir dualar
kim bilir lalapaşa'da gözyaşından nice iz var
ulu cami'den nur, çeşmelerinden billur akar
erzurum'da zaman leyla’dan mevla’ya akar
saklıdır dibacesi şehrin, kardelen yaprağında
saatler aziziye'den başlar şerh düşmeye zamana
maveradan bir el uzanır şehri kadim surlara
mihmandır yakutiye mağrur ve mahzun çağlara
narmanlı düzünde bir tabut konulunca musallaya
yağız bir mevsim rayiha sunar gül yaprağında
saklıdır dibacesi şehrin, kardelen yaprağında
gölbaşında yetim bir turna hem öter hem ağlar
ağlar tabyalarda isimsiz ve kefensiz kumrular
her adımda taş, her taşın altında bir mezar
bu diyarda her mezar varlığıyla destan yazar
yanıkdere, pulur ve alaca’da yankılandıkça ağıtlar
mavi kelebekler duada, seherde niyazım ağlar
gölbaşında yetim bir turna hem öter hem ağlar
lâtif bir rüzgâr eser gün batımında her akşam
maviye çalarken gündüzü gecesi ayrı bir âlem
alıngan bir mavi hükmeder ufuklara her dem
şadırvanda su, teselli veren uhrevi bir kelâm
zemheride yağan nur lapa lapa buram buram
secdelerde sineler huzur bulursa her akşam
lâtif bir rüzgâr eser gün batımında her akşam
firuze bir kubbedir erzurum'da zaman
toprakta yağmur kokusu, havada zâferan
dumlu’da berrak bir göze gözlerini açtığı an
rahvan bir nehrin kıyısını şenletir anbean
ayaz bir vaktin sinesinde her gece elvan elvan
şehrin ışıkları yıldızlardan pay aldığı zaman
firuze bir kubbedir Erzurum'da zaman
kasım / 2020
Kayıt Tarihi : 6.5.2023 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!