Erzurum Balı 4. bölüm Şiiri - Yorumlar

Hülya Kırklaroğlu
189

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Duydum duydum duydum ne dediğini duydum sevgili günlüğüm✍🏻
Ağzımıza bir parça Erzurum balı çalacak, sabahtan beri bekliyoruz dediğini duydum işte az önce…
Haksızda değilsin, gel gör ki; bir yazıyı bitiriyorum çamaşır makinesini açıyorum, oturup ikinci bölümü yazıyorum ardından öğlen olmuştu değil mi yemek saati…İkinci ve üçüncü bölümün arasında yani öğlen yemeği sonrasında kara lahana dolması sardım mutfakta ayakta…
Yaaa gördün mü; neden yiyemedik hep birlikte Erzurum balını, yazacak çok şey de olunca inşAllah bugün bitirebiliriz bu konuyu diyerek inceden bir terlemeye başladım doğrusunu istersen, hem de cam açık her ne kadar aspiratör çalışsada kara lahana dolması pişerken evede biraz yayıldı mutfağa girip çıkarken kokusu… Aramızda kalsın canın çekmesin ama bir güzel olmuşki dolma sorma. Dışarı koşuşturmam olmayınca bugün hücrelerim yenilendi seninle; sanki gençleştim, çocuklaştım, sonra hüzünleneceğiz ardından hüznü geride bırakıp sevineceğiz de elbette ilerleyen satırlarda…
Dereotu ve maydonoz çok severim etli dolmada sevgili günlüğüm✍🏻 damak tadıma uyuyor herkes sevmeyebilir. Gel gelelim yeryüzünde damak tadımla uyumsuz bir meyve var ki az önce içimi alladım, pulladım gözlerimi aman Yarabbi ne güzel bir elma dedim. Yemeden önce övgüler yağdırırken elmaya hayatımın en iyi yalan söyleme rolünü üstlendim sanırım. Pazarcı nasıl güzel dizmişti elmaları öyle hımm hatırla bakalım Perşembe pazarında deveci armudunun yanında… Göz alıcıydı her biri. Pazarcı bey elma çok güzel deyince ıyy elma hiç sevmem dedim. Yüzünüz ne oldu öyle deyince sevmiyorum değil hiç sevmiyorum bu meyveyi dedim. Ne yaptı ne etti bilmiyorum sanırım hipnozla bir kiloda toplam üç elma içersindeki şeffaf poşeti verdi elime diğer sebzeler ile elmanında ücreti öderken iyi de dedim ee bu elma ıyyy diyordum paraları sayıp uzatırken. Pazarcı satıcılığının zirvesini yaşarken ben nasıl oldu da elma almıştım. Ne yalan söyleyeyim, sanki büyücünün Prenses’e uzattığı zehirli elmadan geri kalmayacak kadar iri sulu ve yer yer kırmızılıkları vardı elmanın, birde zehri yoktu elbette.
Yol boyunca bu elmaları nasıl yiyeceğim derken yemin etsem başım ağrımaz greyfurt’u daha çok seviyorum elmayla kıyaslarsak.
Ben şimdi buraya nereden mi geldim sevgili günlüğüm✍🏻 az önce kilosuna kaç lira ödediğimi bilmediğim elmanın birini kestim, sırf canım tatlı istediği için ve bende çikolata yemeyeyim diye.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta