Çok uzaklardan görünürdü zirvesi,
Üzerinde dev anteni olan Ejder tepesi…
Duman çökmezdi Palandöken Dağına,
Berraktı, duruydu, yüksekti.
İç kalenin köşesinden yükselen
Tepsi minare, tunçtan bir anıt gibiydi;
Kale Mescidi sahipsizdi;
Çıktığımda ihtiyar surlara,
Sanki kanatlarımın altındaydı,
Destanlarımızın şehri…
Yer beyazdı, gök mavi,
Kuledeki şanlı bayrağımız da,
Ayrı bir ahenk katmıştı güzelliğe,
Sahi; dağı taşı bayraktı zaten,
Bayraklaşmıştı asırlar öncesinden!
Taa Asr-ı saadet döneminde,
Taht kurmuştu zirvelerine zirveler,
Gönül erleri, sahabeler…
Abdurrahman Gazi’nin yattığı yerden,
Nur iniyordu “Işıklar Şehri”ne..
Yakutiye nazlı bir gelindi,
Çifte Minareli Medrese açmış avuçlarını,
Dua dua gülümsüyordu;
Her taşında Selçuklunun imzası,
Osmanlı’nın mührü vardı…
Hissetmiştim her sokağında, her köşesinde,
Nene Hatun’un varlığını, yüceliğini, analığını,
Asırları saatlere gizlemiştim,
Bakırcılar Çarşısı’nda gezerken.
Kınalı bir yumruk gibi burçların;
Titretirdi gönlümü, sabah erkenden!
Lavaş ekmeğine sarıp yediğim,
Örme peynirini nasıl özledim!
Umudum, lezzetim, benliğim…
Sende buldu mayasını, özünü,
Geçip giden gençliğim!
Lala Paşa Camiinde Sinan vardı;
Ayaz Paşa’da Hafız Osman..
Geçtiğimde Kongre Meydanı’ndan
Yüreğe keserdi bünyem;
Sevgi sevgi gülümser, umut umut çarpardı.
Dedem anlatırdı küçüklüğümde;
Nice kara zamanları görmüştü,
Moskof’un ve Ermeni’nin elinden;
İşgal yılarının acı hatırasıdır; uzun havaların,
Yürek yakan ağıtların:
“Kışlalar doldu bugün, doldu boşaldı bugün,
Gel gardaş barışalım, ayrılık oldu bugün! ”
………..
Ey maziden süzülüp gelen şehir;
Tarihlere ışık tutan Erzurum;
Seni anlatmaktan aciz lugatim,
Sözler yetmez, biliyorum…
Bir ucundan, bir ucuna,
Her yerini özlüyorum!
Sen gök kubbemizin kilit taşısın,
Biz borçluyuz vatana ve bayrağa.
Vatansa Erzurum’a!
Kayıt Tarihi : 28.2.2008 12:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
muammer ol bahtiyar ol Erzurum..
selam ve muhabbetle.
selam ve saygılarımla
TÜM YORUMLAR (7)