Erzurum'a Güzelleme, Erzurum'a Ağıt

Mustafa Suna
105

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Erzurum'a Güzelleme, Erzurum'a Ağıt

(ON BİR YIL İÇİNDE YAŞADIĞIM, ON BEŞ YILDAN BERİ DE AYRI KALDIĞIM, BEDENEN KOPUP; RUHEN KOPAMADIĞIM ERZURUM ’UMA)


“Gürcü Kapı”, “Tebriz Kapı”, “ Kars Kapı”,
Rus mu gelmiş? Dayan göğsün, sars kapı!
Dadaş çekiç; sen olmuşsun örs kapı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Azîziye, Hamîdiye Tabyası;
Mecîdiye” tutuyor vatan yası.
Haykırdı:”Bitsin düşmanın cefâsı.”

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Sesin duydu, Erzurum’lu uyandı.
“Nene Hâtun” “Tabyalara” dayandı.
Vatan için al kanlara boyandı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Gâzi Ahmet Muhtar Paşa nerdesin?
Kâzım Karabekir Paşa serdesin.
Görebilsem, kalksa gözüm perdesin.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Şükrü, Rüştü, bir de Hâlit Paşalar,
Elde kılıç; engelleri aşalar.
Düşmanları rüsvây olup; şaşalar..

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Kovarız düşmanı, çekmeyiz arı.
On iki mart günü kürürüz karı.
“Mahalle Başı”nda oynarız barı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Hüzün çökmüş, yurdu düşman kaplamış.
“Gazi” Erzurum’da “Kongre” toplamış.
Ümit olmuş; duyan yürek hoplamış.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Dadaş Şehri; Mehmetçikler yatağı,
Komut verir “Havuz Başı Çatağı.”
Dört bir koldan başlatırlar atağı..

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Palandöken” olmuş; kar ile duman.
Bir garip yolcuya vermiyor aman.
Palanı dökülmüş; hali ne yaman.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Kaval içli; dertleşiyor yar ilen.
Bağrım yanık; yoldaş oldum hâr ilen.
“Efe” gelir peşinde “Alvar” ilen.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Yaş on sekiz; Erzurum’a uzandım.
“İslâmî İlimler” seni kazandım.
Beş yıl boyu “Vahiy” ile bezendim.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Atatürk Üniversitesi” tektir.
Eşini ararsan, bulunmaz; yektir.
Öğrenciler arı, o da petektir.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Çiçek açmış; kar üstünde; kırmızı,
Canlar gitti, yerde gördüm cansızı.
Ağıt dinle! Yüreklerde var sızı.(“Gezelim”den)

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Canım “yurdum”; açtım ona kucağım.
Sılam uzak; oldu baba ocağım.
Dostla doldu yanım, köşem, bucağım.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Güneş battı, çektim içten nefesi.
Al duvağın giymiş “Ejder Tepesi”
Sabahladım; duyulur ezân sesi.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Telsizler”den iner idik; kayarak.
Buz üstünde, adımları sayarak.
Kolumuzu kol üstüne koyarak.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Hafta sonu “Dutçu”ya dek koşardık.
Çiçek koklar, neşe dolup; taşardık.
Uyku böldük, ders çalıştık, başardık.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Köşke” çıktım; bir bardak çay içimi,
içim çekti; uğradım yol geçimi..
Kalam, gidem; yapamadım seçimi...

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Abdurahmân Gâzî” derler; bir velî..
Derler ki:”Görmeyen gelirmiş geri.”
Bu illerin en misâfir perveri.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Uzun Harmanlar”da yaptık harmanı,
Ter basınca çektik soğuk ayranı.
Gün batımı ne hoş olur seyranı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Koç yiğitler cirit oynar çayırda.
Koyun kuzu meleşiyor bayırda.
Ana, ata, kız, kızanlar seyirde.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Yunus Emre Mahallesi” yunuslu.
Varın görün! Çocukları çok uslu.
Kış gelince havası olur puslu.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Yenişehir”; kat kat evler; köşeli.
İçleri halı, mobilya döşeli.
Deprem sallar! ! Kimse kalmaz neşeli.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Yigit idi, şu “Çırçır”ın uşağı.
Altta şalvar; bele sarmış kuşağı.
Nâra atar “Kırmacı”dan aşağı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Ali RÂVİ Caddesi”inden indim ben.
Yağdı yağmur; dam dibine sindim ben.
“Yoncalık”ta otobüse bindim ben.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Lala Paşa Şadırvanı” şarıldar.
Vakit gelir; cemaati harıldar.
“İşfa´” dinler; gönülleri parıldar.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Bir Berber Nâim Hoca vardı; fakîr...
Maçtan maça koşardı; dili şakir...
Gitti gelmez; dostları yola bakir...

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Kırk Çeşme Hamamı”, uğran yârenler!
Tarih boyu şifâ bulmuş varanlar.
Bir de “Şeyhler Hamamı”nı soranlar.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Hâtûniye, Yâkûtiye medrese,
Astronomi, matematik, hendese,
Asırlardır ilim saçmış herkese.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Bir zamanlar boyunları büküldü.
Üzüldüler, göz yaşları döküldü.
Genizlerden hıçkırıklar söküldü.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Şimdilerde gülüyor gül yüzleri...
Ziyârete bekliyorlar bizleri...
Yolumuzu gözlüyorlar gözleri...

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Rüstem Paşa Çarşısı”na varalım;
“Oltu Taşı” tesbik olmuş; soralım!
Yarası var, yarasını saralım!

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Hangi ilde “Bin Bir Hatîm” okunur;
Okunurken sedâ Arşa dokunur?
“Ulu Câmi” “Yaratana” bakınır.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Tabbak Hâne” çeşmesinin suyuna;
Vardım, içtim; doyamadım tadına.
Teşekkürler çıksın Allâh katına

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Taş Mağazalar”da açar dükkanı.
Altın satar; kuyumcunun mekânı.
Alanı az; çoktur ama bakanı! !

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Bakırcılar Çarşısı”nda bakırlar.
Desen işler; mâhir eller şakırlar.
Son ustalar bakra ağıt yakırlar.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Hacılar Hanı”nda buldum bahârat.
“Habîb Baba” türbesinde pek râhat.
Yalvarır: “Erzurum görmesin âfât.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Erzurum Kalesi”; Gözleri yaşlı.
“Kurşunlu Medrese”nin yolları taşlı.
Güzelleri kalmamış kalem kaşlı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Mumcu Evleri”nin duvarı taştan.
İçleri boşalmış; virâne baştan.
Şikâyet ederler; Dinle! “Dadaş”tan.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Gez Mahallesi”nde en son durağım.
“GAMPO” derler; yıllar yılı uğrağım.
Gönül varmak ister; yok ki “Burağım.”

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“İstanbul Kapı” da dedi; hüzünlü:
“Şiirinde adım geçsin; vezinli,
Beş artı altı heceli dizinli.”

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Kazım Karabekir Mahallesi”nde;
Annenin kulağı tiren sesinde.
Tiren gider; göz, ciğerpâresinde.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Mehmetçik” tireni kalktı yerinden.
Ağlar gibi, sesi geldi derinden.
“Nişanlıyı” ayırıyor “er”inden.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Dumlu”dan kaynamış, akar, “Karasu”
Aka, aka menziline vara su.
Susamış; ver! Yudum, yudum yara su...

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Ramazanda mahya gördüm; bakınca;
“Cumhûriyet Caddesi”ne çıkınca;
İftar vakti lambaları yakınca.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

İster isen “kıtlama çay”; gel kardaş!
“Erzincan Kapı”ya uğra; bul kardaş!
Demlen çayla; yudum, yudum, ol kardaş!

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Murat Paşa Camisi”nde cumâyı;
Kılar isen; bulursun sen sefâyı,
Atar gönlün; çekmez cevr ü cefâyı.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Beş vakitte “salâ” verir hocalar.
On ay boyu tüter durur bacalar.
Tâziyede paylaşılır acılar.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Yazmış Erzurumlu “İbrâhim Hakkı.”
“Mârifetnâme”sinde bin sır saklı.
“Çözeyim” der; çözenin gider aklı.

Erzurum'um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Bulamadım “Âşıkların Kahvesin.”
Yürek telim titreten saz; nerdesin?
Aşk mı bitti, Âşık mı yok; kimdesin?

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

“Emrah dedi: uğradım bir güzele,
Doyamadım; dilim durdu gazele,
Okuyanım; hâtıramı tezele!

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Dostlar dedi: “Yiyek Cağa Kebâbı.”
Dalmışız; ki, kaçmış şişin hesâbı! !
Hesap geldi; bozmayalım âsâbı! !

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Unutmadım; “Tel kadayıf dolmasın,”
Komşularda içtiğim “Den” çorbasın.
Pişirenin elleri dert bulmasın!

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Diyorlar ki: “Nerde eski dadaşlar? ? ? ”
Bursa, İstanbul´u mekan tutmuşlar.
Vefâ bitmiş, sılayı unutmuşlar...

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Türkiye´nin dertlerini çözenler,
Erzurum´da okuyanlar, yazanlar,
Toy kuralım, kaynatalım kazanlar.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Toyumuzda Erzurum´lu buluşsun.
Cân Erzurum Dadaşına kavuşsun.
Yatırımlar, fabrikalar oluşsun.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

Dallı Mustafa´yım; sözüm bağladım.
Dadaş diyarına “öz”üm bağladım.
Her an bakar; “gönül gözüm” bağladım.

Erzurum´um; dile geldim, neyleyim...
Bir kaç nefes; sizi yoldan eyleyim...

( SARICAKAYA-26.04.2004)

(Not:Tırnak içindeki bölümler genellikle yer ve mevkî isimleridir. Ayrıca; bazı kelimeler, beyinlerde çağrışım yaptırmak amacıyla, bilinerek Erzurum Lehçesiyle yazılmıştır. Yine; şiirin bütünlüğü içerisinde, “zaman” ve “mekân” kurgusu yapılmıştır.M.SUNA.) DALLI MUSTAFA



Mustafa Suna
Kayıt Tarihi : 16.2.2005 18:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Murat Canturk
    Murat Canturk

    emegıne yuregıne saglıkk

    Cevap Yaz
  • Muammer Ertem Karakaya
    Muammer Ertem Karakaya

    tebrikler hocam erzurum aşkı ne güzel anlatılmış, tebrikler
    bizlerde erzurumlular olarak edebiyatçılarımızı ve şiir sevenlerimizi bir araya getirmek üzere bir gurup kurduk 'erzurumlu şiir sevenler gurubu' sizleride armızda görmekten gurur duyarız saygılarımla
    muammer ertem karakaya

    Cevap Yaz
  • Vahit Kara
    Vahit Kara

    Güzel yerler ama biraz uzun ve bazı yerlerde kafiye sıkıntısı dikkat çekiyor.Kafiye bulmak için bazı yerlerde sıkıntı çektiğin kanısına vardım.Bazı bölümler heyecan verirken bazı kısımlarda ruh kalmıyor. Ama bütün olarak güzel bir şiir olmuş.Tebrik ediyor başarılar diliyorum.Oraları görmüş ve yaşamış biri olarak

    Cevap Yaz
  • Alper Alkanalka
    Alper Alkanalka

    çok güzelllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll çok beğendim........

    Cevap Yaz
  • Kürşad Bayrakutan
    Kürşad Bayrakutan

    erzurumu tarihini, güzel eserlerini seçkin insanlarını, birharita gibi semtlerini anlatan güzel bir şiir. eminimki bu şiiri okuyan yabncı bir insan erzuruma geldiği zaman yanında bir rehber varmiş gibi hiç bir yabancılık çekmeden söylenen her semti tarihi eserleri tanınmışi insanların ismine yabancı kalmayacaktır. hatta anlatımın içerisinde ki semtlerin inişlerini çıkışlarını çeşmelerini sularının soğukluklarını anlatacak kadar ince düşünülmüş ve işlenmiş bir şiir.hocama saygılar sunuyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Mustafa Suna