Destanla örülü bir tarihi var.
Meydanında cirit, sahnesinde bar...
Işgını muz, demli çayı kehribar,
Kıtlama şekeri bal Erzurum’un…
Narman’dan, İspir’den, Karayazı’dan
Bir misafir çıkar gelir mâziden.
Nur inerken Abdurrahman Gazi’den,
Tatlı hayaline dal Erzurum’un.
Hıngal hoş da, zor oluyor bulması,
Ninemin tandıra lavaş salması,
Cağ kebabı; ve kadayıf dolması
Lezzete uzanan yol Erzurum’un…
Nefi’yle dertlenir, Emrah’la coşar,
Geçmişten güç alıp âtiye koşar.
Suyunu içenler, yüz sene yaşar,
Tatyanı, ağıdı bol Erzurum’un…
Oltutaşı simsiyahtır geceden,
Çobandede yol gösterir niceden.
"Huma kuşu seslenirken" yüceden;
Sevdaya tercüman dil Erzurum’un…
Türkülerle gülüp, ağlayan şehir,
Şelale şelale çağlayan şehir,
Ülkeme istiklal sağlayan şehir,
Halil; kıymetini bil; Erzurum’un…
Kayıt Tarihi : 1.2.2017 14:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!