Nedir bu işveler, nedir bu nazın,
Sanki uzun ömürlümü yazın,
Hele bir yağmaya başlasın karın,
Ortaya çıkar o soğuk yüzün senin.
Ne dostun kalır, nebir sevenin,
Sendende büyük olur derdin kederin,
Kar altında kalır solar güllerin,
Derbeder olur kalır bülbülün senin.
Yalnızlığa bürünür beyaz kalırsın,
Beyazına hürmet olmaz yaralanırsın,
Ağzın yok dilin yok anlatamazsın,
Olmaz söyleyecek tek sözün senin.
Kışın bitip baharın gelse ne fayda,
Kıştan ne farkı varki baharınında,
Gece ayaz gündüz çamur bahçelerinde,
Açmaz olur papatyan, lalen, sümbülün senin.
Sarıya bulanınca tepelerin düzlerin,
Başka hal alır o meşhur güzelliğin,
Ne yazıkki kuru ayazdır gecelerin,
Köpeği bile yıldırır songüzün senin.
Budur halin işte senin Erzurum,
Küstürme dadaşı yabana aldanma derim,
Dadaşında sana küserse düşünürüm,
Yazık olur biter saltanatın canözün senin.
Hem gülüdür, hem bülbülü Palandökenin,
Canını yakar vallahi sana sövenin,
Dadaştır ancak ortağı derdinin,
Çatma Dadaşa kaşın, gülsün gülyüzün senin.
Değilmidir derdine düşen kızıloğlu,
Hasretinle sevdanla yanıp kavruldu,
Yeter artık sana yalvarmaktan yoruldu,
Bas bağrına olsun kurbanın senin
Kayıt Tarihi : 18.12.2008 07:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tüm dadaşlara armağanımdır

Bozok yayalsından Erzurum'a selam olsun saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)