Ayrıyım, dertliyim gurbet ilinde,
Erzincan, bir hasret oldu dilimde
Bir hasret, bir ateş yanar gönlümde,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Kazankaya, burcu burcu kokuyor.
Şelale çağlıyor, zikir dokuyor...
Ayrı kalmak yüreğimi yakıyor,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Ilgıt ılgıt eser tatlı rüzgârın.
Dört yanında, sıra sıra dağların...
Yeşil yeşil, canlanıyor bağların,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Yüce tepesiyle sarar insanı,
Munzur Dağı, sonsuzluğun mekânı...
Ekşisu, Beytahtı, güzel dört yanı,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Terzi Baba, öte dünya kapısı,
Mezar taşlarıyla, derviş kokusu...
Pir-i Sami, Paşa Dede... Hepisi...
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Salih Baba, aşkla yazmış divanı,
Tasavvuf kokusu kaplar her yanı,
Manevî bir alem sarar insanı,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Salihoğlu, der ki yetmez bu sözler!
Erzincan gönlümden hiçbir an gitmez!
Onu anlatmaya satırlar yetmez;
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Kayıt Tarihi : 27.8.2004 14:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sıla türküleri sinemi dağlar
Ah, gurbette garibim anam ağlar
N’olur götürün beni canevime.
Kıvrılan yollar çok uzak olsa da,
Ölüm yollarıma tuzak kursa da,
Dağlar vuslatıma engel olsa da,
N’olur götürün beni canevime.
Munzur Dağı, sonsuzluğun mekânı...
Ekşisu, Beytahtı, güzel dört yanı,
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
Terzi Baba, öte dünya kapısı,
Mezar taşlarıyla, derviş kokusu...
Pir-i Sami, Paşa Dede... Hepisi...
Gönlümde tutuşan bir odsun canım,
Erzincan, Erzincan, ah... Erzincan’ım! ..
kalemine saglik Ustad
TÜM YORUMLAR (3)