Ertürk Tan Şiirleri - Şair Ertürk Tan

Bugün yirmi üç nisan Sevindi bütün cihan Atam övünüyoruz Çocuklar eder bayram Bin dokuz yüz yirmide Atam kurdu bayramı Çektirdi semalara Ay yıldızlı bayrağı Dalga dalga geliyor Çocuklarının sesi Rüzgarı kıskandırır Ilık serin nefesi Seviniriz severiz Vermeyiz bu vatanı Atamızdan hediye Çocukların bayramı Atam şad olsun ruhun Bize vatanı kurdun İzindeyiz hepimiz Bayram ediyor yurdun

güzelden saklarım ben gözlerımı
korkuyorum yine aşık olmaktan
ömrümü çürütüm bir vefasıza
korkuyorum yine saçım yolmaktan

Nasıl bir sevdaydı sardın başıma Yaşadım bir hayal boşu boşuna Yazacağım o mezarın taşına Yaktın ateşine anlayamadım Seven sevdiğine böylemi kıyar Düşürdün sevdana gezdirdin diyar Saçlara ak düştü oldum ihtiyar Yıktın sevgimizi anlayamadım Sen kalpsısın gönlün ise sahtekar Bana verdin zarar sende var mı kar Gezer söylenirim keremden beter Yaktın ateşine anlayamadım Yıktın sevgimizi ağlayamadım

Gidiyorsun sen vatana Canım kurban olsun sana Al bayrağım kalksın şana Askerim benim vatan hep senin Askerlik zor biliyorsun Sizi özlemem diyorsun Neden dır üzülüyorsun Askerim benim vatan hep senin Ana baba kardeş bacı Onları unutmak acı Gittiğin yerler yabancı Askerim benim vatan hep senin Sıcak soğuk dinlemesin Ağlamak nedir bilmesin Yüzün asık hiç gülmesin Askerim benim vatan hep senin Ertürk’üm hasretlik yeter Hasretim burnumda tüter Vatan borcu elbet biter Askerim benim yüreğim senin

Sen gideli yalnız gurbet elinden
Gurbet el yerınde halı bozulmuş
Ağaçlar yeşerdi meyvalar verdi
Renkleri yerınde tadı bozulmuş

Büyügümdün baş tacımdın anamdın

Sevdaların dile gelir saz ile Bazen acı bazen tatlı söz ile Bazen ağlar bazen gülen yüz ile Yaza benzer kışa benzer sevdiğim Yansa gönül duman çıkmaz iz ile Bazen sevmez bazen sever naz ile Bazen gizli bazen açık yüz ile Aya benzer güne benzer sevdiğim

Sanma dostum böyle genç kalacaksın
Ağarıp saçların yaşlanacaksın
Elinde bir asa yürüken yolda
Yorulup asaya yaslanacaksın

Ağır olur elde tespih teleğin

Senin hasretinden düştüm yatağa Artık bu yataktan kalkmak zor anam Hasretın içimde derın bir yara Bu hasret içinden çıkmak zor ana Doğarken agladım senin çilene Felek hile katı senın gülmene Büyük emekleri harcadın bene Emeklerın inkar etmek zor ana verseler dünyayı sevınmem sensiz hasretligin ağır basar çaresız ağlıyorum gizli gizli habersız artık yaşım kuruması zor ana

bu dünyada yaşamak zor
hem derdım var hem yok benım
bazen durur bazen çağlar
hem yaşım var hem yok benim

dermanı kendinde ara

Kalınlaşmış ensesi Borazan gibi sesi Kırk dördünü bırakmış Sürüyor mahkemesi Bak geziyor havalı Göbeğı var dubalı İnanması zor ama Sordum kırk beş kocalı Mini etek diz üstü Utanmaz çirkin sözü Terlemiş boya akar Görünür gerçek yüzü Elden düştü aynası Çıktı yine foyası İyi biri diyordun Bilinmiyor künyesi