Bilineni mi seveyim bilinmeyeni mi
Bilinenin hayranıyım
Bilinmeyenin mecnunu
Dağlarla ölçütleyerek uçurumu
Başka boyutlara uzatıyorum gözlerimi
Beklemek nasıl bir şeydir
Bekliyorum derken bekliyor muyum
Geçmişle gelecek nerede
Nerede yüklendiğim pirizma renkleri
İçimden geçen ayrışan renkler mi
Belki diye bir şey yok
Belki bir aldatmacadır
Yol ayırımına bırakılan bir şans
Tekerin takıldığı bir tümsek
Hayal olsa,rüya olsa,düş olsa
Senin ile görüyorum ben beni
İçimdeki menzil aşksa,gönülse
Sende bulup sarıyorum ben beni
Söylenecek sözün var mı manası
Gençlik günlerinin ateşinde
Hatıralar pişirmiştik yarınlara
Yarınlar bir türkü sıcaklığında duru
Yılların elbiselerini giysem de
Bir saz gençlik türküleri söylüyor
Camdan ayna kırıldı
Parçalı durur şimdi yüz
Alışılmadık bir alışma
Şaşkınlık korkunun kardeşidir
DOLAŞSAYDIM SARMAŞIKLAR GİBİ AŞKA SARILI
Gözyaşlarımı şiirime gömsem kimse duymadan
Duyulmadık duygularımı gömsem gönül mezarlığına
Yıldızlarla süslediğim o sevgili,bırak yabancı kalsın
Mutsuzluk eksin gönül topraklarıma
Sonsuz denizde kürekleri bırakıyorum
Dönmek diye bir arzum yok...
Ne girdaplardan korkuyorum
Ne akıntılardan
Artık yönsüzüm
Seslerde tükenen sevda bizim ki
Yankılanıp gelmez sonsuza gider
Karakalem eskiz,yap boz çizim ki
Hiç oynayıp gülmez,ansıza çizer
Kaçan kovalanır,topallar aşklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!