Bırakıpta gittiğin gün sevdiğim
Bende tüm mevsimler tersine döndü...
Tam alevlenecek derken yüreğim
Amansız bir hüzne uğrayıp söndü...
Anlamadım ki ne kabahat işledim
Duygularım karışık, kalemim sustu, ümitlerim paslı
Yolar çıkmaz sokak oldu, hayallerim hep puslu
Sensiz bu iller, bu diyar, bu yürek yaslı
Nerdesin iki gözüm
Nerdesin şiirim nerdesin sözüm
Nerdesin beni ben eden özüm
İnanma sevdiğim söylenenler yalan
Böyle miydi bizim sadakatimiz
Değimliydik senle kavli karar kılan
Bu sevdaydı bizim ibadetimiz!
Dün neler söylendi ne sözler dendi
Ne şirin yayladır Güzelim eli
Yayla dediğin böyle cana deymeli
Fırsat bulan mutlak gidip görmeli
Bir başka güzeldir bu benim köyüm…
Ardıçlı dağları, çamlı belleri
Aşk ilinde bülbül isen
Gülistanda ötmelisin
İncitmeden gonca gül’ü
Hoş nameler etmelisin…
Bilmez isen güzel name
Ayrılık vaktidir bugün
Hüzünlü saatlere gün doğdu...
Lale devri bitti, başlangıcı çöküşün
Oysa ne kadar da neşeliydim dün...!
Mecnun olup gezsen de boş
Yunus olup yazsan da boş
Tatlı candan bezsende boş
Derd-i aşk’ a düştün ise…
Bu dünya hep böyle döner de gönül
Sen ne zaman murat alırsın bilmem
Bir türlü giremedin bir lalezar’a
Korkarım kuru dala kalırsın gönül…
Çok çırpındın çokça kanadın açtın
Gidince değil,
Geride kalınca anlar insan,
Yalnızlığın hüznünü,
Tarife sığmaz,
Resmedemez hiçbir ressam,
Ayrılığın yüzünü…
Uçunca Bülbül-ü şeyda yuvadan
Soldu gönül bahçesinde çiçekler…
Giden gelmez imiş bir kez sıladan,
Bu yürek vuslatı daha çok bekler…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!