Resim değil mi hayatın kendisi,
Bazen siyah beyaz,
Yırtık ve anlamlı.
Bukleli saçlarda kadınların,
Manalı duruşları.
Bir vapurun çığlığında,
SARI EV…
Şehrin ortasında sarı badanalı bir ev,
Pencereleri özgürlük mavisi,
İki uzun apartman arasında
Kalmış iki kat.
Bir gülün tazeliği,
Bir günün başlangıcı,
Ve yeni doğan
Bir bebeğin kokusu gibi
Seni sevdim ben…
Gecenin sessizliğinde,
Öyle bir sevda yaşıyorum ki,
Ey dostlar! ...
Bir ömre bedel.
Görememek korkusu seni
Sarıyor benliğimi,
Öyle bir gündü ki,
Hüzün kokuyor soğuk odada,
Gecenin karanlığı haykırıyor,
İnsanın içini burkan sessizlikle,
Ölüm döşeğinde gülümsüyor
Bedenin yok olmuşluğunda.
Yaşamla dalga geçiyor
Yağmur, kar, fırtına şehirde,
Koştun hemen sıcacık evine,
Bir fil misali karnın aç mı?
Sofranda bonfile, salata, pepsi,
Doydun şimdi öyle mi?
Uzan öyleyse şimdi kanepene,
On bir yıl beklettin bizi Ege,
Ağladık senin için gündüz gece,
Mutlu ol yıllar boyu sevdiklerince,
Bebektin, bakınca tombul yüzüne,
Sanki bir melektin.
Anneni uyutmadın, gözleri açık beklettin,
Bir balıkçı lokantasında,
Denizin mis gibi kokusu,
Ciğerimi dağlıyor,
İstavrit, kefal, hamsi tavada,
Kalamarda olunca masamda,
Hele bir de sirkeli salata,
Sen yalnızlığımı paylaşan Ordu geceleri,
Yalnızlığıma ortak oldun,
Yapayalnız dolaşırken ılık rüzgarlarda,
Hep seni düşündüm Sevdiceğim…
Hasretinle geçerken bir bir günlerim,
Yapraklar yarışırcasına döküldü dalından,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!