dün yine bizim parkımıza gittim
hani çimenlerinde çocukların koştuğu
aşıkların ağaçlara, sevgilisinin
adını kazıdığı
ve bir bankda evlilik hayalleri kurduğumuz
parka
ne sana boncuktan kuş yapabilecek yeteneğim var
ne de onu pencerene kondurabilecek gücüm
sana tek verebileceğim sevgim
iyi ki doğdun
doğum günün kutlu olsun gülüm.
yalnızlıkla başlayıp,
tarifi imkansız bir güzellikle
yeniden anlam kazanan
ve sonra uyandığımda
derin bir gamze yapıştırıp suratıma
yeniden yalnızlığıma gömüldüğüm
kurtulacağını mı sanıyorsun?
dertten, acıdan, kederden
nereye gidersen git
onlar hep seninle,
senin beyninde.
tamam bir an düşünmezsin
hatırla sana söylemiştim
kendini yalnız sandığında
aslında yalnız değilsin
çünkü ben senin sağ omzunda
sana hep dua eden
koruyucu meleğinim
yağan her kar tanesinde aklına ben geleyim
yaptığın her kar topunun içinde ben
bilirim kar yemeyi seversin sen
ben olayım kardan aldığın tat, sadece ben
kara bastığında gelen ses adımı fısıldasın kulaklarına
Ona yazılmış ve sana ithaf edilmiş
küçük kandırmalardı şiirlerim
öznesi sendin, kalbime yükleneni o
ben arada tamlanandım sadece.
Ondan sana taşınan ve yolda birkaç parçası
düşürülmüş kışlıklardı aşkım
Beni görünce titreyen dizlerine kapanıp
Senden binlerce kez özür dilemeliyim
Ben senin aşkına layık değilim
Ve seni hiç haketmedim
Bilemezdim böyle olacağını
önce hiç beklenmedik bir zamanda
hiç umulmayan bir yerde
'o' görülür.
sonra içimizdeki yağlar eriyene kadar beklenilir
bu arada uykusuzluk ve hayaller
bir kenarda iyice karıştırılır.
saklama kabında sakladığım kalbimi
sadece sana verdim
erimesi için oda sıcaklığı yeterdi
oysa sen buz kıracağı ile parçaladın
bilemedin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!