Gece yayılmış güne
hasat bitmiş
biçilmiş herşey hüzün dışında
gece sislenmiş,biraz aylı
karşımda bir dut ağacı
simsiyah gece yaprağıyla
havada kuru bir rüzgar
sıcak vuruyor bedenime
ve yitip gidiyorum
biçimsiz diyarlara
çok oynadım bu kıvrımlı sokakta
ve dövüştüm arkadaşça
düşlerde kaybolurdum
annemin sıcak koynunda
karışım büyüdükçe
kaybolmalarda azaldı
ve bambaşka bir dünya
ne kahırlar yaşandı
ve ne canlar yakıldı
kaç insan ölüsü
kaç düşünce
aşk
gerçekten soğukmuş beklemek
eksilen kan kadar
ve bir o kadar kutsal
kendi rengimdeyim işte
kendi dilimde çalkalanmakta
belkide birazdan tutuşacam
kelimenin bir kaç anlamıyla
nedeni yok galiba köklerime dönmemin
belkide sertçe tokalaşmaları özledim
doyumsuz sesleriyle konuşmalarını halkımın
herşey bir soru şimdi
yok etmek neden meşru
ve neden değişmesi gereken
çok az değişti
lekesiz bir şafak beklemek
bağdaş kurmak yeşillerin ortasına
içine çekmek güneşi
yıldız çalmak yürek için
umutlanmak
örtmek sevgiyi üstümüze
aceba
kaç asır ötesi
Kayıt Tarihi : 25.8.2008 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!