ey karanlığı saçlarında yalın kılıç savuran sevgili!
darıldığın yerden sırtlanırım hayatı,yanımda kal
ayrılık dediğin kanayan pelerin
örtünürüm vakti vurunca,daha değil
daha değil,delirmiş yağmurlar gibi saçlarımda kal
14.07.2008/kuşadası-davutlar
Ceyda Çarpan KutlucanKayıt Tarihi : 8.8.2008 09:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sizin öyle yorumlamadığınızı fark ettim.
Kalan kısmı da şu: Bir arkadaş burayı irşad meydanına çevirince karşı çıkıp kalbini kırmıştım, aynı şeyi başka boyutlarda başkalarının da yapmaması gerektiğine inanıyorum. Hepimiz buna dikkat edersek çok daha seviyeli bir sayfada yazışma imkanına sahip olabiliriz.
Size de iyi geceler.
“Bu derece beni hayal ötesine düşüncelere salan şiirden sonra biraz da gerçeğe döneyim…
Hani derler ya Kasap et derdinde koyun can derdinde… Bu deyim de Buraya uydumu bilmem ama..Kurban Bayramıda yaklaşıyor üstelik…
Neyse ..Türkiye’mizden bir gerçek demiştik…:
Çünkü bu şiiri dahi yazarken verilen emek gücünü hiçe sayan giden yürürlükteki kimi hakim anlayış ne desem ki nokta nokta nokat..:”
Yani şair yazdığı şiirle esasında gözümde bir emekçidir… Bu diyelim ki şiir kitaplarını basan matbaa sahiplerini bağrımıza basıp, övünmek ama şairleri hiçe saymak gibi bir şey.. diye düşünüyorum..
Şiir konundaki diğer arkadaşları tam bilemeyeceğim ama kendim kıyameti, yorumumda evrenin sonu olarak algılamadım… Bilakis o geri dönümümle bende şairi düşünceye yönlendirmek istedim…: “Sevgilisinin sevgilisi ise tabii ondan daha kudretli ve kıyameti engelleme gücü dahi var ancak, bu gücü ise sevgilisinin yanında kalmasına bağımlı nedense…???” Yani ilişki koparsa kıyamet mi kopacak? Yoksa ilişkiyi, aşkı devamda bu bir blöf mü? Yani tüm bunları bilen şairin kendisi.. Bizimkisi varsayımlarda olan düşünceler…
Bu arda netten çıkmak zorundayım…
İyi akşamalar…
Konuşmasında had safhada kamu karşıtı mesaj veren Şahin, “Biz Türkiye’nin özel sektör ile kalkınacağına inanıyoruz” dedi. Kamudakiler başta olmak üzere emekçilerin emeğini de yok sayan Şahin, şöyle konuştu:
“Şu an Türkiye’de 20 milyondan fazla insan çalışıyor. Bunun sadece 2 milyon 570 bini kamuda çalışıyor. Bu ülkenin yükünü iş adamları çekiyor. Sizlere devletim adına meclisim adıma şükranlarımı sunmaya geldim. İşinizi büyütmeye çalışıyorsunuz. ‘Türk ekonomisini daha fazla çalışarak nasıl büyütebilirim, nasıl daha fazla insana ekmek verebilirim’ şeklinde düşündüğünüzü iyi biliyorum.”
Nadir Bey, selamlar.
Bu yorumlar hangi mısralarla ilgiliydi acaba? Epeyce aradım, bulamadım.
Bu arada herkes sözleşmiş gibi şiirdekinin somut bir kıyamet olduğunu niye varsayıyor? Kıyamet sadece evrenin sonu anlamındaki kıyamet midir?
Düzeltiyorum: Herkes öyle yorumlamamış.
Benim dikkatsizliğim. Özür dilerim.
Teşekkürler.
Bakınız tek başlığa yönelik nelerde düşündüm...
Ve devam ediyor şiir… Bende algılamama devam ediyorum: açılın… Karanlığı saçlarında kılıcıyla savuran yiğit geliyor? Yani sevgili=yiğit öyle bir yiğit ki kınandan çektiği kılıçla karanlığı dahi kesecek ve isterse aydınlığı yaratacak kudrette mi? Denmek mi istemiş acaba???...
Bu da bende iyi bir soru işareti..
… gördüğünüz gibi adeta şiirin her kelimesi ve her satırı yeni bir düşünce ve yeni yeni sorular sorduruyor okuyucuya..
Ondandır ki ben hemen finale yöneliyorum…
Daha değil… (:bekle kıyameti daha kaparak istemiyorum. Mu? Acaba?) Sevgilisinin sevgilisi ise tabii ondan daha kudretli ve kıyameti engelleme gücü dahi var ancak, bu gücü ise sevgilisinin yanında kalmasına bağımlı nedense…???
Delirmiş yağmurlar gibi saçlarımda kal… Zaten deli (sıra dışı mı desek bu deliye) olmayan yağmurdan başka saçlarda hiçbir yağmur kalamaz herhalde..
Şiir okuyucuyu hayal ve düşünce ötesine salar boyutlu gibi gözüksede esasında şairin sadece kedisinden başka bu şiirin özünü bilmesi kıyamete kadar mümkün olmasa gerek ..diye düşünüyorum..
Bu derece beni hayal ötesine düşüncelere salan şiirden sonra biraz da gerçeğe döneyim…
Hani derler ya Kasap et derdinde koyun can derdinde… Bu deyim de Buraya uydumu bilmem ama..Kurban Bayramıda yaklaşıyor üstelik…
Neyse ..Türkiye’mizden bir gerçek demiştik…:
Çünkü bu şiiri dahi yazarken verilen emek gücünü hiçe sayan giden yürürlükteki kimi hakim anlayış ne desem ki nokta nokta nokat..:
Emekçiler çalışıyor, yükünü patronlar çekiyor
Konuşmasında had safhada kamu karşıtı mesaj veren Şahin, “Biz Türkiye’nin özel sektör ile kalkınacağına inanıyoruz” dedi. Kamudakiler başta olmak üzere emekçilerin emeğini de yok sayan Şahin, şöyle konuştu:
“Şu an Türkiye’de 20 milyondan fazla insan çalışıyor. Bunun sadece 2 milyon 570 bini kamuda çalışıyor. Bu ülkenin yükünü iş adamları çekiyor. Sizlere devletim adına meclisim adıma şükranlarımı sunmaya geldim. İşinizi büyütmeye çalışıyorsunuz. ‘Türk ekonomisini daha fazla çalışarak nasıl büyütebilirim, nasıl daha fazla insana ekmek verebilirim’ şeklinde düşündüğünüzü iyi biliyorum.”
Saygılarla
TÜM YORUMLAR (30)