Bir ömür yorgun ellerinde büyüdü,
Çatlayan avuçlarında nice sabır,
Nice uykusuz geceler birikti…
Gözlerinin kenarında
Sessiz çığlıklar,
Dudaklarında kırılmış dualar…
Ben bu geceyi yine sana ayırdım.
Kadehi değil, seni kaldırdım dudaklarıma.
Yine seninle başladım içmeye
ve seninle yandım ilk yudumda.
Bir sigara yaktım,
Bir kara bulut gibi geldi ölüm,
Bütün dağları sardı içimdeki boşluk.
Hayallerim dağıldı, düşlerim yok oldu,
Bir hüzün gibi yayıldı her yana, her köşeye.
Geceyi kapladı karanlık, yıldızlar kayboldu ,
Öyle duru,
Öylesine serin gözlerin var ki,
Bakınca susuyor, Bütün gürültüm.
İçime esiyorsun.
Gülüşün dokununca
Bir sabah serinliği gibi
Yüreğime düştün usulca.
Ne zaman yorgun hissetsem,
Sesinle uyanıyor içimde hayat…
Öyle sıcak,
Bir çatısız evin umutla yoğrulmuş duvarlarında,
Bir annenin gözyaşı damladı beşiğime.
Soğuk gecelerde, rüzgarla titrerken duvar,
Annem sardı beni, battaniye yerine duasıyla.
Bir avuç ekmek, bir damla suyla büyüdüm,
Bir zamanlar küçücük bir çocuktum,
Dizlerim yara, yüreğim umut doluydu.
Sen bir dağ gibi dikilirdin önümde,
Korkularımı susarak boğardın içimde.
Avucunda dünya kadar güven vardı,
Bir Şarkıydım, Susturamadılar"
Malatya’da doğdum,
Bir işçinin yorgun ellerinde büyüdüm.
Adıyaman’dan gelen bir babayla,
Erzurum’dan kopup gelen bir annenin türküsüyüm.
Acımasız bir zamandayız,
Ne geçmiş gelir geriye..
Ne de yaşanılanlar unutulur bugünde..
Bazen terk et diyorum bu şehri kendime..
Benden bir iz kalmasın geriye..
Öyle bir bilinmezlik ki,
Bir gül açtı gönlümde, adı Asusena,
Sevginle aydınlandı, her köşe, her yana.
Gözlerin yıldız gibi, içimde bir bahar,
Seninle her anım, bir başka bahar.
Minik adımların iz bıraktı kalbime,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!