İkindi güneşi fanus olsun cansız bedenime
Sen gelmeden önce gizlesin hallerimi
Gözlerin kamaşsın beni göreme
Hayal et sadece ışıklar içinde.
Sana böyle görünmek istemiyordum
Böyle değildi, giderken çizdiğin kader bana
Gözlerin dipsiz kuyu
Gözlerim
Gözlerine mahkum
Hülyalar gibi sonlara kurban
Deryalar gibi katışkan
Okyanuslar gibi korkutucu
Nasıl olur ki on yıl sonrası
Ben ne halde olurum, sen ne halde
Kaç çocuk nafaka bekler benden
Kaç nüfus elime bakar
Bu yoksulluğumda
Sen kiminle nerede olursun kim bilir
Bıraktım seni
Kendi ellerimle
Sönsün diye ateşlerin.
Haberlerin geliyor
Dağları eritiyormuşsun
Ateş gibi olup başka bedenlerde
Denemedim mi sanıyorsun
Kaçmadım mı uzak ellere
Kabuslarımı bırakıp yatağımın altına
Yorganlarımı yakıp sabah uykularında
Ateşlere sarılmadım mı sanıyorsun
Yansam da her gece
Öyleyse kalacaksın
Yapamıyorsan,
Gidemiyorsan hele adını yazdırmayacaksın kalemlere
Unutacaksın.
Unutmadıkça üzerinde mezar çiçekleri açacak
Eline aldıkça kokladıkça, onu koklar gibi
Vurdukça anlıyorum
Acının ne olduğunu.
Sarmaladıkça yaralarımı, acımı attığımı düşünürken,
Gelip gidip kanatma yaralarımı
Vurdukça canım çıkıyor aslında
Aradıkça, yazdıkça, konuştukça
Ölü yüzler geçidi var sabahlarda
Akşamlar gibi
Hedefsiz işlere koşturarak giden
Yapacağını ezberlemiş
Akşamını bilerek.
Geç kalsa yokluğu fark edilen
Engellenemez şeyler mi bunlar
Engellesene hadi
Kalbim.
Sahiplenmelerin neyinden ötürü
Neyini sevdin, neyi vurdu derinlerini
Neyi özletiyor,neyi merak ettiriyor
Diyeceğim var sana
Susup beni dinler misin
Dün gece gideceğim dediğinde
Yine
Sabaha kadar yaşatamadım
Sensiz buz kesmiş bedenimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!