Behlül'ce bakıyorum,
üç boyuttan
Aslında ne cennette huri
ne cehennem de ateş var
Cenneti güzelleştirende biz
Son anları,annemin
Birazdan onunla birlikte gidecek
Çocuk yanım
İlk defa böyle uzun yatıyor
Ben ise, hala onun kınalı kuzusu
Baş ucunda,ağlayan
Elbisen ayrılık kokuyordu gülüm
Ben senden ayrılık çaldım biraz
Hiç böyle olmamıştim
Çocuklar gibi mahsun
Hazan ağaçları misali durgun
Ben senden ağlamayı öğrendim bu yaz
Cennette köşk yapıp Harun Reşid'in eşine
Bir akçeye sattı Behlül
Rüyasında görünce cenneti karı koca
Sordu Harun Reşid eşine
Sen bu köşkü nezaman aldın
Dün bir akçeye Behlül den almiştim
Kimsesiz bir çocuktu
Cami avlusuna bırakılmanın
Çaresizliğin de bakarken gözlerime
Hayatın kayıp yolcusuydu
Sıcak çayını yudumlarken misafirliğinde
Katran karası gözleri
Duman duman gözlerinde
ertelenmiş aşklar
Bir kenara atılmış okunmamış
kitap yalnızlığında
Örümcek ağı eşyalar arasından
çıkar gelirsin
Bir bilinmeyenli denklemdi
Sevdamız
İki bilinmeyenli denklem
Oldu evliliğimiz
Cevap yetiştirmeye çalışırken
ikili yaşantıya
Bir hırsız gibi,koşarken sana
Kaç,doğum; kaç,ölümdür
Gözlerinde
En güzel yemekleri hazırlamışsın
Elsa
Geceler boyu,beklediğin gibi
Yıldızlar,kayarken gözlerinden
Binlerce,ışık geçti
Yeryüzüne,indi.Melekler
Saçlarını taradılar
Gözlerime vuran güneşten
utanarak uyandım.
Sürgün sevdaların
tebeşir tozunda
Kırlangıç fırtınasının savurduğu
her beş yılın sonunda yazarım en güzel şiirlerimi
Onlarca minik yüreğe veda ederken,
flu bir resim kalır ortalarında ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!