Çıkışı arar esaretinde
Dar girişli ışıksız labirentlerinde
Mağrur ve nefessizdir
Mariana çukuruna itilmiş bir kurbandır şimdi
Soluksuz...
Boynunda yağlı ilmek
İsminin önündeki sıfatıyla seslenilir
Yozlaşmış ve kokuşmuşluk girdabında
Sorgulayan gözleriyle rest çeker oyuna
Boynu dik soğuk duvarların neminde
Sıkışıp kalır küflendirilmişliğinde vakitsiz
Konuşurken sessizliğinde ki çığlığıyla
Bakmaz sırtından vuran sarı dişli kirli gülüşlü leş kargalarına
Gözleri yorgun düşleri çalınmış yaşamdan muaf
Olmayan çıkışları arar parmaklıklar ardında
Elleri çapraz bağlı
Dolanıp dururken itilmiş çıkmazında öylece
Top on listesinde bir isimdir şimdi
Dik ve onurlu bir şekilde
Eee..
Sıra kimde?
Sapla samanın karıştığı bu dünyada...
Kayıt Tarihi : 5.5.2009 22:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Deniz Derya Keskin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/05/erozyon-11.jpg)
şah diyenin dilin keseyim deyü,
satır yaptırmış allahın laneti,
Ali yi seveni keseyim deyü...
...............................................
ben şahım Aliyi gördüm,
dönen dönsün ben dönmezem yolumdan...
kızıldağlı asi çocuktan...
TÜM YORUMLAR (3)