Eros'un okuyla Vurulduk Şiiri - Yorumlar

Kıymetli şair,

Bütün yorumları okumadan evvel şiir'i bir kaç kez okudum.Ve şair'in ne anlatmak istediğini beynimde irdeledim. Buz gibi, Anaların ak sütü gibi helal bir eser.

Farklı düşünceleride saygı ile selamlıyorum.


Sevgi ve saygı ile.

..bu yüzden şairlik ayrıcalıklıdır..ve o sizi seçer..kendi diliyle dokunur..duyarsanız..şairsinizdir...aksi halde şairini arar..inanmaktayız..şiir için.hayat kendi ismine dokunur..bambaşka bir yüzle..ismin hiççç önemi yoktur..sevgilerimi bırakıp gidiyorum...

...bakışların farklı olması son derece normal amma velakin..bizim atmosferimizde..şiirler gerçeklerden doğar..o zaman şiir pasaportunu alıp dolaşır..aksi halde..yaşanmadan yazmak..romancıların ve öykücülerin işidir..şiir yaşanmış ve test edilmiştir..şair arkasındadır..her ne pahasına olursa olsun...sevgilerimle

Sayın İyidiker,

Bu şiirim son yazdığım şiirime ancak meze olur dediysem, sanmayın ki, bu kötü demek istemedim. Bazı kişilerce, yanlış anlaşılıp, neredeyse dinsizlikle suçlanmaya varan yorumları için söyledim. Evet henüz sayfama yüklemediğim ve böyle yanlış anlaşılacağımı düşündüğüm için, sayfama yüklemekten kaçındığım şiirim için, söylemiştim. Ne yazk ki bazı kimselerin, kendini yetiştiremeyip, masum şiirlerin yazarlarına, şiirlerindeki, imgeyi, gerçek yaşatnısı gibi yaftalamaları, insanı üzüyor.

Ama, öyle düşünenlerin inadına o şiirimi de sayfama yükleyeceğim. Şair her yazdığı şiiri yaşamaz. Onların ufku derindir. Yaşamış gibi yazar. Eğer okuyucu bunu gerçek gibi hissediyorsa, şair amacına varmıştır. Ve ki, bana yapılan eleştiriler de ben bunu fark ettim. Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim: Ben bu sitede iki yıldır varım, ilk iki ayım basit şiirlerle geçti. Sitedeki günün şiirlerini ve değerli şairlerimizin şiirlerini okuyarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Ve ben de olumsuz eleştirdiğim Günün Şiir'leri oldu. Fakat farkında olmayarak onlar gibi yazmaya başladım.Yani anlatmak istediğim şu: bu site bir okul. Sitemizin değerini bilelim.

Olumlu veya olumsuz tüm eleştirileri dikkate alacağım ve onlardan istifade etmeye çalışacağım.

En derin sevgileimle esen kalınız.

..şiir bir yerlere gidecektir..öylesine özgürdür işte..ama onu çırılçıplak soyarsanız ve kapılarını iyice örtmez iseniz..ve yolunuuuuu...ona siz öğretmez iseniz...şiirler kendi ülkesinde varolmaya devam edecektir..inanın bana..çünkü hayat şair olmak içindir..

...ya ben başka bir pencereden bakmaktayım...veya şiir haznem henüz bomboş...mutlaka bir sebebi vardırda...şiire ayrı bir rol biçmekteyim..en ümitsiz anlarda tutuverir sizi ve adımlarınıza...güç olur...değil mi?bu anlatılamz ki...o dünyada teksinizdir..ve tek hissiyat...derdiniz değildir...mutluluk yazmaktır..şiire dokunmak...şiiri hissetmek ve hissettirmek...osrarlıyım..kötü şiir yoktur...acemi şair vardır...o masumdur..sadece aslolan ruhun kapılarını ardına kadar açarak sizi içeri almasıdır..şiir meze değildir..ey sevgili şair...haksızlık ediyoor isem kör ola göz...yok edersin o zaman...şiir inanmalıdır önce kendine...ve haritasında ulaşmalıdır...nere isterse...

Ahmet hocam;
benim içimde bir canavar; her gün bir önceki günkünden daha az gönül kırdıysa kendini ziyanda sayıyor..

şöyle bir baktım sayfaya; herkes bildik herkes tanıdık..
vuracak kimse bulamadım..
dönüp abalıya vurdum..
ve sonra canavar uyudu ve ben vurduğuma pişman oldum..

kusura bakmayınız..
bir anlık ateş işte..
affola...

Que Sera Sera;
bu mitolojik işlerden inan hiç anlamıyorum ablası :)
mitolojide bir badem ağacı imgesi var mıdır bilmiyorum ama bildiğim birşey varsa o da Hasan Buldu' nun dom dom gibi şiirleri varken bu şiirini günün şiiri diye seçiyorlar..
Hasan Buldu' nun kendisi bile bu şiirin son şiirinin yanında ''meze'' olacağını söylüyor...

Ben de mecburen ayağı yer tutmayan hastanın koluna giriyorum...

Her şairin biraz muzip tarafları vardır..
Geçmiş büyük şairlerimizin bile incir çekirdeğini doldurmayacak şiirleri vardır...
al sana bir örnek;

Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!

şimdi bu şiiri okuyup ne diyeceksin bacım buna..
ne yorum yapacaksın...neyi savunacaksın şiir adına..
''anlatamıyorum'' u yazan; ''istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı'' yı yazan Orhan Veli , bunu da yazıvermiştir...

olsa olsa dersin ki;
'' ya adamın o kadar gülle gibi şiiri var ki, bunu da bize yemeğin ardından tatlı diye yediriyor..ellerine sağlık fena da olmamış yani...''
deyip kalkacaksın sofradan...

durmayacaksın...
kırmayacaksın...
ama Hasan Buldu' yu da şair diye biliyorsan (ki biliyorum)
ezdirmeyeceksin..(ikinci tekille yazıyorum ama sana değil ablası..yanlış anlama..sen hep hakkını verdin hani)
yazının bu kısımlarındaki muhattabım kendim oluyor..

bak ben buraya bir şiirini asıyorum ki şairliği görünsün..sonra biz de kurtulalım bu şiirin dışına taşıp şairliğini eleştirenlerin acımasızlığına karşı Don Kişot gibi mücadele vermekten...


Ay Suya Değdiği Zaman

Bir nehir akar usul usul
yüzer sevdalar sularında
dökülür göz yaşları
kıyısındaki konaklardan.

Ay suya değdiği zaman
sessizlik böler geceyi
duvarlardan sızan çığlıklar
karışır nehrin gümüş rengine.

Çekilir perdeler
gecenin zifirinde
söner ışıklar birer birer
ay kararır
nehir ağlar
uykuya dalmıştır umutlar.

Bir seda olmuştur
yaşanmış
yaşanmamış aşklar.

Amasya - 2009

Hasan Buldu

Neyse sildim mesajı.

:)

Bak, Allah için ben onu fark bile etmemişim Yaşarfan.

Bu da gösterse gerektir ki niyetim kabahat bulmak değildi dünden beri kafa patlatırken.

gördüğüm resim çok üzgünüm ama bu...şiir bu kadar örselenmemeli..şairin o anki ruh halini kim anlayabilirki...bütün şifreleri veya kilitleri kırılıp atılmamalı ve kapı usulca çekilmeli...sevgilerimle