Ne istediler bilmem, ne idi bu gayeler,
İstikbal ordusunu yıkmaya çalıştılar,
Sindirir korkuturuz, yıldırırız dediler,
Yılmadı, yıkılmadı, pes etmedi bacılar.
Bu 'ın emridir, kutsaldır bizim için
Herseye bir nizam bir düzen veren
Rabbimin yoluna kurban olurum
Bizleri hiç yokken yoktan var eden
O yüce Rahmana kurban olurum
Ben ancak Onunla huzur bulurum
Daha yirmibirinde, ömrünün baharında
Kardeşim Mahmut yoksun, sen şimdi aramızda
Canımız Mahmud'umuz, bu diller ne söylesin?
Söylesinde bu diller söyle kimler dinlesin?
Iman, şuur ve ihlas çemberinde yaşayan
Bu davanın yükünü yüreginde taşıyan
Örnek alıp Rasul'ü O'na olmus aşiyan
Bir genç göremiyorum, cigerim kan ağlıyor
Gençligin gidişatı yüregimi dağlıyor.
Hani davama aşkım, nerede duygularım?
Nerede baş koyduğum, hani ya sevdalarım?
Yoksa kayıpmı oldu umudum umutlarım?
Beni bende bitiren bencilliğim yıkıyor,
İçin için kemiren beni nefsim sıkıyor.
Yürekler çarpıyordu bir aşk için
Yürekler çarpıyordu bir sevda için, bir dava için
Bir tek ses yankılanıyordu dağlardan
Dalga dalga yükseliyordu semaya
Bir yalvarıştı bu, bir yakarış Mevla'ya
Uzat ellerini, uzat kardeşim, aç ellerini
Gitme, gülüm bahar sensiz olurmu
Gitme, gülüm kervan sensiz yürürmü
Gitme, gözyaşlarım sensiz kururmu
Gidersen birdaha gelmezsin belki
Arkada kalanı bilmezsin belki
Nasil arz edeyim sana halimi
Ben mecnun biçare kapinda köle
Anlatmak ne mümkün su ahvalimi
Bir nâri ask ile yandim kapinda
Ben mecnun ben meftun kaldim kapinda
Bilmediğim uzakta, kaybolmazsın umarım
Açık gider gözlerim sensiz nasıl yumarım
Kalbimi yüreğimi işte sana sunarım
Senin derdin sinemde! yokluğunu çekemem
Hangi yokluk sensizlik kadar acı verir insana,
Yokluğun yok olur
Besteler yapılır sensizlik sabahlarına, şiirler yazılır
Gecelerde parlayan yıldızlar alır götürür beni
Alır götürür loş ışıklı odamın penceresinden
Alır götürür ayaz mevsimlerden sıcak iklimlerine..
sayın erol bey annem şiirinizi beğendim sizi kutluyorum
sevgi ve selamlar