Yıllar yılı düşünürsün yaşam amacını
Bazen kızarsın hayata dünyaya insanlara
İsyan edersin yaşanan olumsuzluklara
Yada kahkalarla gülersin güzel olaylara
Tuhaf şey şu insanoğlu
Gözü kara olduğu kadar korkularım
Sakinliğim kadar sinirim
Uysallığım kadar isyanlarım
Kendimi beğendiğim kadar yerdiğim
Aklımı sevdiğim kadar aptallığım
İnanma gündüz geceye geçecek
Beklerim dese de gün doğumu nu
Aldanma yalancı sözlerine
O beklese de zaman beklemez
Zamanın duruşu nedir bilinmez
Derinden ve ince,
Öyle şairin dediği gibi değil
Birdenbire tepeden ve hızlı
Bitmez umutsuz günlerin sancısı
Depremler olur yüreğimde
Saatin birinde birden uyanır
Canı çiftleşmek istemiştir
Söz dinletmek ne mümkündür
Şahlanmış istekleri
Rahatlamak ister
Anlamsız takılmış düşünceler
Kimbilir neler düşünürken güne
Aşık veysel den deyiş
'Gidiyorum gündüz gece'
Giden benmiyim yoksa gündüz gece mi
Bir mektup bırakıp gittim sana
Yazılanlar kaleme zülum olmasın diye
Gözlerimdeki yaşlarla yazıldı
Renksiz saydam ve ruhsuz
Bir denizin ortasında kimsesizdim
Yaşama dönüşü kutlayan çiçekler
Bulduğum sözlerim benim
Güne doğarken açan çiçekler
Özgür yaşama koşan kuşlar kadar hür
Bülbülün altın kafes misali hayat
günü gelirde sıkılınca istanbuldan
gideceğim denizin yakınlarına
sabah kalkınca mavilikleri seyredeceğim
özlediğim sakin hayata koşacağım
yaşadığım fırtınalı hayatın duruluğunda
Bile bile giderken sonsuza
Sen bilmesende gidecek olan
Ben bakıyorum ardından umutsuzca
Belli ki vakit gelmiş sonlara
Yaşamın en güzel anları bitti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!