GERÇEKLİĞİM
Bir buruşuk kağıdın yüzünde
Okyanuslar çalkalandı bir bir
Deniz kızları gezindi aramızda
Tufanlar üzerimize yürüdü bir bir
Hüzün ve esaret yağmurları yağdı
Ardından aydınlıkları da gördük
Güneş gelinliğini giydi
Ay damatlığını
Bulutlar yıldızlarla kardeş oldu
Ama benim gerçekliğim
Umudun kör kurşunlarına gebe kaldı
Sersem gözlerimi buruşuk
Bir kağıdın ortasında unuttum
Hiç kimseler göremedi beni
Görenler de tanımadı
Bir gece, ayrıldım aranızdan
Yüzümde sevdanın zakkum ağaçları gülüşürken
Her şeye rağmen yaşıyordum ve yaşıyorum
Benimkisi ütopik bir yaşam
Ruhum yanlış adreslere gönül bağlar
Serseri şiirler gibi
Şiir yaşarım
Öylece umarsız, öylece yıkıcı
Öylece kendince bir serüven
Hayatın ırmağında kendi yolunda ilerleyen
Bir saman çöpü misali yol alıyorum işte
Modern zamanlardaki aşklara yabancıdır yüreğim
Saf kesilirim sevdanın oyunlarına
Bazen bir bakışa bin umut ekerim
Umutlarımı kendi kibritimle yakacağımı bile bile
Benim gerçekliğim
Gün yüzü görmemiş kadar masum ve cehennem
Erol Saner 19.06.2010
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Duygularımı şiirle anlatamam çünkü ben şair değilim. Ama okumak ve anlamak isterim şiirleriniz çok güzel çünkü ben sizin şiirlerinize hayran kaldım.