Haberin var mı ey yar!
Gençliğim yollarda kaldı yar;
Iskarta mal gibi tablada solar
O zamandan kalan ancak bu var!
Her şeyin ihtiyacı var bir olana,
Bir olmasa, iki düşerdi boşluğa,
Birlik olmazsa sayılar dağılır,
İkilik, desteksiz yere savrulur;
İlk adım gerekli her yolculuğa,
Hesaptan hesap sorulacak günler gelecek,
İlahi adalet bir gün mutlak kurulacak
Ekini ve nesli yok edenler o gün anlayacak;
Herkes emeğinin karşılığını avucunda bulacak!
Kararsa gök, parça parça inse bulutlar,
Sevgili kızım hayat bir yolculuktur,
Her adımında öğrenir olgunlaşır insan,
Doğumdan ölüme kadar süren bu yolculukta,
Bir masada toplanırlar,
Altın tartarlar ellerinde,
Bir ticaret derler adına,
Bizim cebimizden eksilen ne?
Bir parça ekmek alırken biz,
Kır bu evlerin putlarını İbrahim,
Gönüllerin mabutlarını, zincirlerini,
Ruhların esaretini parçalayan,
Sen ki put kıranların öncüsüsün,
Çağın karanlığına ışık tutansın...
Ölümün acımasız yüzü,
Hayatın masum gidişi,
İnsanın anlamsız bakışı,
Hayranlık duyan çocukların masum hıçkırıkları arasında,
Sabah meltemiyle gün doğumunu bekler gibi,
Ölümü tebessümle karşılayan bir maksudun şiiridir bu;
Bir sevda ki güneş olur karanlık bağlara,
Yanar gönül ateşi, düşer aşk otağına.
Gözlerin Kevser pınarı, sözlerin bir nağme,
Her harfin cihan olur, düşer gönül dağıma...
Ey zülfün karasıyla geceyi süsleyen dilber,
Dünya, benim dedim de yok mu dedi sanki,
Bir yanı benim beynimle aynı değil mi,
İbreti alem için bakın kâinata insan gibi,
Bu ibretlik görüntü suretin ta kendisi,
Bunu görür anlarsa insan ibret alır belki,
Uzunca bir tefekkür kedine getirir insanı;
Ey hurdacı gardaş! ne olur fazla bağırma,
Yaşamın anlamı var mı senin o tezgâhında
Hurdaları bir karıştır belki bulursun arasında
Yorulsam da inadına yaşıyorum yazan bir levha;
Sanırım bu tablanın konulmuş en altına!...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!