gecenin kapkara olmadığı zamanlarda
gün doğardı ona..
soluk bir benizle,
bir çift yırtıcı gözde
şefkat arardı..
kendinin olmayan bedeninde..
Eminönüden
Üsküdara geçmek için bekleyen bir vapur gibiyim sevgilim.
Güvertemde martılar,
Ellerinde birkaç susam tanesi kalmış yolcularım var.
...
İskelen,
zaman ve mekan tanımayan istanbulun
en ücra kösesi olmasada
en küf kokan sokaklarında yürüyorum..
belkide gün dogmamışlıgındandır bu küf koklu kalplerin nedenide..
Kar taneleri usulca dilime düşerken
yosun tutmaya fırsat bulamayan bir istanbul sabahından sesleniyorum sana
Küfre ve kedere ait bilinen ne varsa haykırıyor şimdi istanbul
Tek göz gece konduların isli perdelerini açamıyormusun şimdi...
Yoksa sahiden sevmiyormusun martıların fısıltılarını artık
güzel günler görecektik,
sen galatada içelim dedikçe
ben kumkapı diye tutturacaktım.
neonların masmavi ışıklarını
gözlerinin buğulu mavisine tercih edecektim işte.
sen
bir gül dermemi isteyecektin,
ben
istanbuludaki tüm bostanlara haylaz bir çocuk gibi girecek, talan edecektim.
Sen
Soğuk bir kış sabahı erkenden uyanmayasın diye,
ben
martılara tembih edecek, vapurlara söz geçirmeye çalışacaktım.
Zifiri bir sabah, buz gibi bir güneşle kararınken gökyüzü
Eski istanbulun en güzel hanım efendisine uzatılırken bir gül
ete giren diken, akan kan,dökülen gözyaşı olacaktı artakalan.
Sırf sen gelirsin diye
açık bıraktım kapılarımı
belki bir rüzgar olur sesin
belki bir
masal...
Elbet bir gün mutlaka
Mesela kumkapıdaki ispirto kokulu bir otel odası ol sen
bende tüm hırçınlıgı ile aksarayda bir tinerci cocuk
ve al beni ispirto kokan kollarına...
inadına..
kondüktör amca;
bakma kızarcasına
kaçak bindiğim için trene.
Yüz liram var alcam şimdi biletide.
1974 model eski bir Capri'nin
hala canlı farlarıydı,
saçlarını altın rengini
gecenin karanlığında ortaya çıkaran...
ve
selam gogo,
düş bahçemden çıkarmadan hatırladıgım için selam sana...
selam gogo,
nerelerdesin...
ıslaktır istanbul şimdi...
yagmurda üşütür bilirim seni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!