Beni,
Açlığına yenilip
Ekmek karnesinin son yaprağı gibi
Kesip çıkardın ya hayatından
O günden beri,
Ağır dönüyor çarkları zamanın.
Hatırlarmısın seninle, üç gün, üç gece
Yeni baştan yazıyorduk kaderimizi
İstanbul ağlıyordu, sebepsiz bir yağmur yüzünden
Sen en tutkulu şarkılarını söylüyordun
Tutuyordu bizi, böyle delicesine sevmek
Kadehlerimiz dolu dolu
Cilvesi meze, muhabbeti mey (Çekirdek hatun)
Bir çift masum göz, uysal hüzünlü (Ayrılıklar bitmez)
Bazen daha fazladır her şey (Gidemem)
Ve silemiyorsan onları bir türlü (Yeter)
Ben söyledim gitti, son sözümü (Gel kıyma)
Bir defasında
Hayırsız bir ana gibi
Bir kıskançlık gecesinin sabahında
Günaydınsız bırakıp gitmiştin beni uykumda
Odama teklifsiz giren, bir güneşle baş başa
Her akşam ayrılık vakti gelince
Bir suskunluk tadı kalırdı, dudaklarımızda
Ellerinin titremesinden, gözlerinden anlardım
İstemezdin böyle kederli, kırık gidişimi
İki damla yaş sallanırdı, kirpik uçlarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!