Volta‘da ki isyancının başına
Nazlı ince yağmurlar yağmıştır
Avuç avuç mavi gök yağmıştır
Sıcak şirin güneşler yağmıştır
Ama voltasının bir yerine
Mutlaka bir dilim hüzün düşmüştür
I
Sevgilisi erkekti
İkisi birlikte bahara benzerdi
Kadın çiçekti
II
Erkek 'sürü'leşince göçebeleşti
Bizden çok çok evvel
Atalarımız atlasın tenine
Kanlı çizgiler çekmiş
Uzun kazıklar çakmışlar
Kendilerini sınırlandırdıkları
O hapishanelere 'vatan' demişler.
Saçımıza 'kartal' tüyü
Alnımıza kızıl band taktığımız
Alacalı atları çok sevdiğimiz zamanlar
Birimizin adı beyaz tüy
Birimizin kırmızı ateş olduğu
En komik olanımızın gülen yüz
Hey gidi koca Ararat hey
Bir tufan kıyamete sürüklerken
Her şeyden birer çift taşıyan gemi ile Nuh`u
Diyorlar ki; sen kurtarmışsın onu
Ararat dağların Piri`dir
Qockiriliyim - göçebeyim yani
Dağların gökyüzünü öptüğü
Ovaların, güneşi mıknatıs gibi çektiği yerden geliyorum
Memedeyken daha kıyılmış nikahım
Dağlarla beşik kertmeyim
Gülüşünle çocuk
Yüreğinle cesur bir şiir
Gözleri barikatta açılmış bir şehir olacaksın
Elvedalar çığ gibi izlerken birbirini
Veda etmeyi bile kitabına sığdırmayacaksın
I
Çocuklar hayal kurabildikleri
Ve 'gerçeklere' sığmadıkları için çocuktur.
Büyükler hayallerini 'gerçeklere' kurban verdiği
Çocukluğunu taşımayı bilmediği için büyüktür
Gözümü açtığım coğrafyada
'Yazı tura' atmak gelenekti
Yazı gelirse ferman çıkarılır
Tura gelirse darbe yapılırdı
Eylül`lere çığ düşer
Ne atom bombası patlıyor
Ne uzayı fethediyor
Ne de Ay`ı parselliyor...
Tütün yaprağından acı pro sarıyor
Şeker kamışından tatlı süzüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!