Dayanarak soykırım denen sinsi masala,
Onlarca diplomatı şehit etti Asala,
İşkence, zulüm, kırım bunların kanında var,
Yaptıkları vahşeti almaz akıl, havsala.
Bütün bu düşmanlığı başlatan kendileri,
Her gün, her gün ısıtıp hortlatan kendileri,
Nefreti meze yapıp namert sofralarına,
Türk'ü hedef gösterip kuşatan kendileri.
Yüzyıl önce de böyle topyekûn azmıştılar,
Kadim denen dostluğa ihanet yazmıştılar,
Kadın, erkek, genç, yaşlı ayırmadan kahpece,
Türk'e soykırım yapıp mezarlar kazmıştılar.
Tehcir neticesidir, işte bu mezalimin,
Zaten son çaresidir Osmanlı Devleti'nin,
"Soykırım bu" diyorlar canına kastedenler,
Bakmadan gözyaşına acılı milletimin.
Bugün bile ırkıma kin kusuyor dilleri,
Hala tehdit altında güzelim Türk illeri,
Kara vicdanlı dünya seyrederken tepkisiz,
Türk'e ölüm kusuyor Ermeni katilleri.
Bu insafsız güruhun ellerinde çok kan var,
Yıl 90, Ocak 20, meselâ “Gara Yanvar”,
Rus kılıklı Ermeni ölüm saçtı Bakü’de,
Tarihe kaydı düşen yüz kırk üç şehit can var.
Daha dün Karabağ'da insanlıktan çıktılar,
Hocalı'da her cana yağlı kurşun sıktılar,
Bir gecede bir kenti verip yaylım ateşe,
İnsani her ne varsa yine yaktı yıktılar.
Ha! Bir de içimizde "soykırım" diyenler var,
Suret-i hak görünüp her haltı yiyenler var,
Uyanınca her sabah Ermeni'yle halvetten,
Şirinlik olsun diye donunu giyenler var.
Tunga boştur ne desen, zehir zıkkım ne yesen,
Hür dünya sağır Türk'e, duymaz ki ne söylesen,
Özüne dön tez elden, yok dostun Türk'ten özge,
Çalış, didin, gayret et, yücelirsin öyle sen.
Kayıt Tarihi : 25.4.2016 12:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!