Gözünün gözümde kucaklaşmasını bilirim,
Elimde elinin sarmalaşmasını.
Duyarım sesinin sesimde yankı bulmasını
Ruhumda ruhunun ince dokunuşunu hissederim,
Sabah çocuğunu uyandırır gibi bir annenin
İçimin ta dibine bakıp sohbetleşmelerimizi özledim,
Canlılığından bihaber bir çift göz
Gözün içinde kederli bir insan yüzü
Yüzün sahibi aidiyetsizliğinden habersiz
Kelimeler sarf ediyor karşısındaki bir çift göze,
Aidiyetsiz.
Hayatı hep yaşayabilecek kadar uzun,
Anlayabilecek kadar da dar olsun isteriz.
O uzunluğu kat ederek,
Bir daha geri dönememek…
Sağa sola gidip o darlıkta,
Geri dönemeyişimizi unutmak istercesine yol alıp…
Seviyor insan bir şeyleri
Yeterince görmeden, bilmeden, istemeden
Bir kitabı, açılmaya çırpınan bir goncayı,
Hep onunla olacağını düşündüğü bir dostu,
Hayatı belki de.
İhtiyaç duyar havaya, suya, yaşamaya biraz da.
Tenine dokunuyorum, bembeyaz tenine
Hayrete düşüyorum, hülyalara dalıyorum
Ellerim dolaşırken gizemkar bedeninde
Utanıyorum yer yer
Sen de biliyorsun en mahremi istiyorum
Saat ona on var.
Nisanın onuna
Tam iki saat on dakika kadar kısa bir süre kala,
Bir huzur bulacakmış gibi dörtnala
Sessiz bir tren geçti aklımın raylarından.
Bu tren ki yolcuları dilsiz…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!