Fahişe bir sevgilidir deniz...
Her sabah kalktığında küfredersin;
Havaya, toprağa, suya...
Herakşam çekip gitmek istersin;
Öylesine...
Küstüğün her şeye...
On dört yaşımı istiyorum...
Heyecanlı orta iki öğrencisini,
İlk dersten kaçıs korkusunu.
Buz tutmuş gölette kayan,
Üşümüş çocuğun ıslak ayaklarını...
Koşuyoruz...
Yeşil bayırlar var,
Önümüz kış...
Görmüyoruz;
Çırılçıplağız ikimiz.
Tomurcuklandı şiir.
Şair acılar çekiyordu oysa,
Bir mızrak gibi batıyordu tüm
yaşanmışlıklar.
Depresyon inmeleri geliyordu
Değersizliğe uğradığı kişiler yüzünden.
Uç uçurtmam uç!
Daha uzağa git, daha da yükseğe çık!
En çok ben özendim kuyruğunun yapımına,
En çok ben aradım kamışlarını damların saçaklarında.
İplerin hep düğüm düğüm yamalı pantolonum misali
En çok ben emek verdim bir uçurtma yapımına.
Çek ellerini yer çekimi
sana karşı koyamıyorum.
Öyle bir kural koymuşun ki;
s.ke s.ke uyuyorum.
Sonum hüsran biliyorum,
yine de kafa tutuyorum.
zaman bir orospudur Zuhuri
içindeysen tecavüz edeceksin
saçlarından kendine doğru çekeceksin
ya korkacak tir tir titreyecek karşında
ya aşık olacak kapanacak ayaklarına
Bu gün de içimde kaldın
gece oldu
daha ağırsın artık
daha fazla isteyeceğim seni
hep üst üste eklendin
Beni affet Ay ışığı
Renklerini yansıtacak tonlarım kirlenmişti
sen parlarken.
görülmemiş mehtabı vaad ettim kendimi bilmeden
lakin güçsüzdüm, uygunsuzdum en parlak akşamlarında...
Gökten zembille indim
Heyecanla öpüştüm, şehvetle sardım
Çocuk kaldım, hiç büyümedim
Hep sevgi hastasıydım, sevgiye açtım
Ne güzel aşklar yaşadım, ne kötü ayrılıklarla beraber
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!