Çıksam üstünüzden baksam sılaya
Tepeleri göğe yaklaşan dağlar
Hazırlanmış gibi göğü delmeye
Sivri tepeleri oklaşan dağlar
Başka güzellik var yağmur karında
Çoruh'a git bulacaksın
Dağı taşı yurdu güzel
Bil ki mutlu olacaksın
Toplum güzel ferdi güzel
Yaylaları yeşil sarı
Binlerce yıl geçmiş koşar denize
Sanki yangın maral göllerde Çoruh
Sorsak cevap vermez derdinden bize
Bir taşkın ruh gibi sellerde Çoruh
Bayburt'ta ayrıldın yolun dar mıdır
Dünya yer de doymaz bunca insanı
Dünyadan da doymuş insan bulunmaz
Fani insan birbirini yemekte
Bu esrarı çözen beyan bulunmaz
İnsan doğar ağaç biter bar verir
Mecnun olduk bir Leyla'nın özüne
Sitemkardır gelmez derman esirger
Derim lütfet içem aşkın zehrini
Süründürür katle ferman esirger
Zulmü hem çok hem de cilve naz onda
Gamlı gönül almış sıladan haber
Bahar olmuş gonca güller yerişmiş
Çok da açsın bağlarında çiçekler
Ben olmadan orda bahar erişmiş
Dertli gönül tez revan ol o yola
Bin ah ettin bir can için
Ne acayip halsin gönül
Düşmüşsün gam deryasına
Bir yelkensiz salsın gönül
Gam tükenmez hicran bitmez
Bunca nasihatler eyledim durdum
Kar etmedi sana söz kara bahtım
Hicrana garkettin çektirdin elem
Sefadan nasipsiz öz kara bahtım
Bilmezsin işini nettin neyledin
Diyelim ki bir bahçede bir gül var
Kuru imiş veya yaşmış kime ne
Yarı durgun yarı coşkun bir göl var
Dalgalanmış taşıp coşmuş kime ne
Kamil olan bilir kamil dostunu
Nedir felek derde saldın başımı
Bağladın da karşı karaya beni
Çaresiz derdime veren yok şifa
Saldın bir dermansız yaraya beni
Saptırdın yolumu bir ince ize
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!