ERKENCİ DÜŞ
Canı avcunda bir türküydün
Zamanı ellerinden geçirerek,
Maharetle söz uçururdun,
Çok uzaklara kalbinle.
Işıl ışıl ibadet eden
Cami avlusunda kavak ağacıydın
Mavi bir kuşluktan uyanan.
Annem konuşunca bahçede,
En çok sardunyalar çiçeklenirdi dallarında.
Şimdi kıyılara inip her ırmağa,
Bayramlık elbiselerimi gösteriyorum,
Işığımı içime çekip,
Su gibi gül anne!
Erkenci bir düş gibi,
Eşiğe dikip yorgun akşamı,
Uzak yollardan gelip,
Soluğunu toparlayarak,
Kahramanlar yaratırdı,
Mevsimleri köklerinden .
Sarıp sarmalayıp toprak gibi,
Gözleriyle konuşan,
Koskoca bir bayramdı annem,
Koştum anlamının ardından,
Tez canlı kuş gibi,
Duvarlara çarpan heyecanla.
Sevince oturan sandalyelerin anaçlığıyla,
Ve kıkırdayan masa,
Neşe sinerdi kilimlere,
Kıpırdanırdı pencerelerde,
Haziran böcekleri,
İki adımla dile gelen bayram eskizleri,
Kahvaltıdan kalma ,
Zeytin karası bakışlarıyla,
Bir yanan bir kaybolan,
Annemin gözleriyle bakardım,
Oyuncak trenimin camlarından,
Kaf Dağı ' nın ardına gün inince,
Halaylarla yükselirdi dolunay damların üstünde,
Ve annem saçlarını salardı
Pencereden geleyim diye yanına.
Süheyla Altinkaya Turan
Kayıt Tarihi : 11.2.2018 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!