Bir matem sireni kadar acı, yalnız ve çaresiz,
Geçmişten izler taşıyan, şu erken zamanlar.
Kilitli koca evrende hangi kapıyı çalsam.
Sokaklar bomboş, gökyüzü eskimiş.
Kuşlar bile yok, rüzgâr, ağaçlar hiç biri.
Şimdi gelecek, geçmişten daha ihtiyar.
Erken zamanlarda tükettik geleceği.
Hızlı yaşayıp çabuk durulduk.
Sonrasında hep mahkûmduk, artakalan yarınlara.
Bedenimiz mezar oldu ruhumuza.
Yanık bir aydınlık şimdi zaman,
Erken zamanlardan arta kalan.
Tat vermeyen yaşanmışlıklar ve yaşanmakta olanlar.
Bu günde yaşayan zamansız yarınlar.
Bu günü yaşadığın zaman,
Muhakkak ondan bir şeyler bulaşır yarına.
Her dün bu günde yaşamaya devam eder.
Gelecek kurtulamaz geçmişin emanetini yüklenmekten.
Şimdi gelecek, geçmişten daha ihtiyar.
Kayıt Tarihi : 8.5.2010 00:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hasret Sayınta](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/08/erken-zamanlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!