İri, geniş omuzlarında kibirli başın,
Kadınları kölesi ettiğin bu dünyada
Yıkılmaz bir hükümdarsın.
Eserini gör;açlığı,savaşı,yıkımı
Karanlık dünyanın esirikliği,
Hapseder küçük kadın kalbinin
Derinliğindeki uçsuz bucaksız sularımı.
Sen yıkanır da çıkarsın tatlı sularımda,
Ben tortunla kalırım bir başıma.
Rüzgarı yemiş dik başaklar gibiyim.
Bir o kadar sert bir o kadar eğik başım,
Sallanır sallanır da durur
Yitip giden zamanın gölge oyunlarında,
Seyrederken kendi gölgesini,
Doğam bu, ben neyleyim
Tek ki susuz kalmasın bu iklim, bu toprak.
Dallarda,yerde,gökte ve suda olan,
Kalplerimizi varlığına inanarak avuttuğumuz,
Yürekleri inanmayarak soğuttuğumuz.
Kibirli başına koydum omzumu,
Sıkı sıkı sarılasın belime.
Hükmettiğin dünya bana emanet,
Benim incelikli sevgi tohumlarımda
Yeşerecek önümüzde gelecek.
Zamanın çarkı, gün olacak böyle de dönecek.
Rahat bırak başını yaslan omzuma
Sularımda yıkan çık istersen
Koyver kendini bal dudaklarda
Isırgan otuna sarılmış bak ten.
Acına da ortağım kıyımına da
Nefret ettiğim kadar sevdiğim
Erkek...
Günay Teker
Kayıt Tarihi : 19.7.2019 01:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!