Şimdi dinle güzel kadın. Söylemek istediğim birkaç şey var ve ben, sen dinlerken, konuşmayı çok seviyorum. Beni anladığını görmekten daha güzeli yok galiba. Ama aklıma takılır bazen ve acaba derim kendi kendime; Ben seni anlıyor muyum? Ve işte tam da bu sözlerin üzerine dalıp gidiyor insan kendi içine. Ve düşününce hani o tarihi soru var ya o geliyor akla. Kadınlar ne ister? Denir ya hani, ben bunun bir adım daha anlamlısını merak ediyor, kadınların ne istediğini anlamayanlar olarak bir kere daha kendime ve kendim gibilerine şaşıyorum.
Biz erkek milleti diye başlayan pek çok yazı yazılmış, sözler söylenmiş ve çoklukla kendimizi size şikayet etmişliğimiz olmuştur.
Ve ne gariptir ki kusuru olanın kendini mazluma şikayetinden sonra hiç bir şey olmamış gibi ve herhangi bir değişiklik yapmadan ya da bir evrim geçirmeden aynen devamı da sadece bize has bir durumdur.
Hani bir de hep söylenilen bir şey vardır; Aslında kadın erkekten daha güçlüdür diye. Bu, hatalarımızı kapatmak adına büyük bir uydurmadır aslında. Ki güçlü olan kadındır evet eğer ki olay katlanmaksa. Evet kadın daha güçlüdür sadık kalmada. Ve tabii ki kadın güçlüdür daha az ile daha çok şey yapmakta. Farkında mısın bütün bu güçlülük meziyetleri erkeğin eksikliğinin giderilmesiyle alakalı. Oysa duydun mu hiç, bir erkeğin kadının daha zeki olduğunu söylediğini. Ve görülmüş müdür ki karar vermesi gerekenin kadın olduğunu söyleyen bir serseri. Ve demokrasilerde bile uygulamaya geldiğinde kadınların en son vagona sıkış tıkış ve zor zahmet bindiğini
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla