Eyy Sultânım! Bu aralar çokça hatırımdasın,
Erzincalı'nın şiirleriyle avutuyorum gönlümü,
Ne zaman ismini ansa, dese ki: 'Bu gelen Muhammed Mustafa! '
Nasıl heyecan kaplıyor, nasıl ürperiyor kalbim anlatamam.
Sevgili... Kimseye duymadım böyle hasret SANA duyduğum gibi.
Gönlümde açmış bir KÜL var,
Yanar durur daim; gül-izar,
Edebindendir; cennet kokar,
HÜMEYRA nevindedir GÜL YÂR!
Kaldım RABBÎ arzında ağyar,
Ahhhh be ney! ! Hiç mi bitmez ahın, efgânın?
Dinmez zikrin, hiç bitmez hatme-i hacegânın.
Kat beni de halkana! Serpiştir gönlüme bir HÛ!
HÛ-MEYRAÎ bir nefesle yandı benim gönül mekânım!
HÛ HÛ diye inlersin de kalmazsın gayr-ı ihsânın,
Bir şiirsin SEN, yaza yaza bitiremediğim!
Bir şiirsin SEN, kimselere yazamadığım!
Bir şiirsin SEN, her mısrasında GÜL kokan!
Bir şiirsin SEN, alemlere sığdıramadığım!
Bir şiirsin SEN, harf harf, satır satır;
Kanatsız bir şiir yazayım dedim bugün..
Aslında demedim, aklıma SEN geldin..
Hep aklımdaydın, neydi öyleyse gelen?
Sevginin çünküsü olamayacağı gibi,
Olamaz öyleyse ilham nedeni şiirlerin..
EYY SEVGİLİ! ! Gözümün bebeği, kalbimin nuru...
Dinmez asla yüreğimin sürûru!
Zaman bile sebeb olamaz,
Söndüremez bu mücella nuru!
İştiyakım mümbit, engelim ayniyat,
SEN benim görenimsin; SEN benim hayalim!
SEN benim duyanımsın; SEN benim melodim!
SEN benim yüreğimsin; SEN benim canânım!
SEN benim nefesimsin; SEN benim kelâmım!
SEN benim gökkuşağım; gülünce rengarenk!
Güllerin şımarık kırmızısında bulurum SENi;
Güllerin aşk kokan buğusunda koklarım SENi;
Sözlerin nur saçan doğasında dinlerim SENi;
Kalbimin atan her saniyesinde yaşarım SENi;
Gözlerin kızarık kırmızısında ararım SENi;
Dolandım fuzuli, cismi güzellerin ânlarında...
Hem de İSMİ GÜZELin mekânlarında...
Bu ne arlanmaz bir yürektir heyhat!
Hala istemekte cismi güzelin ânda seyahat!
Mus'ab bin Umeyr Olmak;
Çarpışırken Allah'ın yolunda,
Meleklerin imrendiği,
Suretine büründüğü bir cemâl olmak! !
Zeyd bin Harise olmak;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!