Profil sayfamda var.
Yolculuk yaptık dün gece gökyüzünde!
Sevgiyle yoğrulmuş,
Vicdanla bezenmiş herkesle…
Mutluluğun olduğu diyarlara gittik,
Bulutlarla dans ettik beraberce.
Issızlıkta her yan…
Ve ardından;
Bomboş gözlerim yarınlara dikilmiş
Bilinmeze hafiflemiş yüreğim.
Avuçlarımda yanan ateş şimdiden,
İlk anki şaşkınlığım yanıltıyor beni,
Gün gelecek
Benim diyeceksin gözlerin gökyüzüne dikilmiş
Her şeyimle ben kendimim.
Bir güvercinin gözlerinde hissettim kendimi,
Gökyüzünde özgürce kanat çırparken,
Güneşi uçurdum pervasızca kimilerde.
Ellerimle kazdım toprağı alın terimi silmek için,
Kana kana içilen suyun tadına vardım.
Bedenimi saran sıkıntıları atmaktı istemim.
Sıkışmışlığın bittiği yerdeki güzellik
Yabancılaşmanın çirkinliğini vurguluyor bana!
Sonsuzluğa kucak açıyor yeşillik,
Kuşların ötüşünde hasretliğin kolları
Pınardan su içen dudaklarda,
Ve içilende sırlamış şeyler…
Her rüzgârda sağa sola savrulan,
Biraz kuvvetli esince hemen kırılan,
Zor bulunan sevgiyi çabuk unutan,
Dostlar neresinde olmalı hayatın?
Paylaşmalı insanca olan duyguları,
Beyaz güvercinlerin kanat çırpınışları gibi!
Hayatı anlamdırarak sonuna kadar
İçinde kalarak gülümse hayata
Ve yeni doğan hergüne…
(Erkan PEKCAN)
SOMA İÇİN
Unutulur mu hiç o yürek yangını ?
Gökyüzünün rengi kömür karası.
Vicdanlar kadar kara…
YALNIZLIĞIMIZ
Kalabalıklar içinde
Yaşadığımız yalnızlığımız.
Çevremizi saran nefes alışlarda ,
Her yanımız insan doluyken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!