Doğdu, büyüdü, aşk badesinden içti, çilesini çekti, ham idi olgunlaştı.. Son yolculuğunu beklemekte..
Neye ve neden kızdığımı da hatırlayamıyorum artık....
Tek hatrımda kalan gözlerin...
Kızınca kıstığın
Gülünce içinde güneşten bile daha parlak bir ışık gördüğüm....
İnsan sevmediğine küsermi be güzelim?
Kimya derslerinde artık aşkın kimyasını da öğretsinler... Zira bu işi hiçbirimiz beceremez olduk.
Hep elimize yüzümüze bulaştırıyoruz.
Tadımlık aşk sofralarına oturmuşuz hep...
Ne tam tadına varabildik sevmelerin, ne de doyabildik bir aşka...
Hep havada kaldı ümitlerimiz, hep havayla doldu umutlarımız....
Üstüne içtiklerimiz hep soda niyetineydi oysa... Şişkinliğimizi alsın diye, bir dikişte....
Kurumuş toprak gibiyim, göz yaşlarım yetmez oldu can vermeye...,
Benim yağmurumdu senin aşk dolu sözlerin....
Yağmur dualarında ömür çürütmekteyim...
Olmayacak dua'ya amin deme diyenlere inat!
Senin sesinle canlanmayı beklemekteyim....
En saf en yalın haliydin bende aşkın....
Beline kalçana değil, yüreğine sarılmaktı amacım... Giderek , tüm belleri, tüm kalçaları kullanımıma açtın...
Ben ne bir peygamber , ne de bir melek vaadettim sana... İnsan olarak geldim gönül kapına....
Hatamla sev beni , günahlarımla kabullen beni sevgili... Sebepler dairesinde cennet sebebim olasın diye geldim gönül kapına...
Zaten gözlerin değil mi ki içimdeki seni hep canlı tutan?
Kaç kere katilin olmaya niyetlendiysem beni bundan alıkoyan....
Ya gel , gecelerimize işkence etmeyi bırakalım
Ya öl, kalbimi zindan karanlığı gecelerde uyutayım...
Yağmur damlaları ile susuzluğunu gidermeye çalışan bir bedevi gibiydi senden aşkı bekleyişim...
Ne yağmurun geleceği vardı çöllere, ne de senin gönlüme...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!