Özellikle pazar günleri
neye inanacağımı bilemiyorum.
Gerçekten de deniz yalnızca
kendi gövdesine mi ilgi gösterir-
kara mor midyelere,
Biraz abartma değil mi bir insanın ardından
dünyanın sonuna dek gideceğini söylemek?
Diyelim ki dünya sonsuz ve o insan
birdenbire yoruldu!
Diyelim ki ortalık kıyamet: yağmur, dolu!
Düşlerimizi çiziyoruz duvarlara.
Hiç acelemiz yok - gün ışığında:
bütün renkler haklarını almalı,
bütünüyle yazılmalı şiir, her sözcüğüyle
başlangıçtan geleceğe kadar;
nasıl ki mutfaktaki soğan, patates,
Taşlarda ara sıra
bir devinim
görürsün,
dilsiz,
ama çok şey anlatan:
bu sensin,
Dünya küçüldü, ben
nerdeyse kıpırdayamaz oldum,
diyorum ki karıma: Kendimi
hem Avrupalı hem Amerikalı gibi
duyumsuyorum aynı anda,
yüksek basınç denebilir buna,
Nasıl barındırabilirim
mavi suyu, kahverengi toprağı
yelken açıp gitmeyi
aşıp gitmeyi boydan boya?
Rüzgârdaki kuşlar
durdurur beni,
Eğer
Etrafındaki herkes soğukkanlılığını kaybedip de
Bundan ötürü seni suçlarken soğukkanlı kalabilirsen,
Herkes yapabileceklerin hakkında kuşku duyarken,
Onların kuşkularına izin verip kendine güvenebilirsen;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!