gönlümüzün buz kestiği
karakışını da yaşadık
tomurcukların
çiçeğe döndüğü
Erik ağacının sevincini
çocukluğumuzun geçtiği
su içtiğimiz gözelerini
el dayanmaz Şalgam Pınarını
Kına taşlarını da
ezbere biliriz elbet
yağmurlarında ıslandığımız
gaz lambalı
karanlık sessiz gecelerinde
anamızın kucağına sığındığımız
yazın gelmesini dört gözle beklediğimiz
harmanında oynadığımız
sıcaktan kavrulduğumuz
dallarında akrobasi yaptığımız
meyve ağaçlarını
hayvanlarını aileden bildiğimiz
seher vakti
kuşların cıvıldaşmalarına tanıklık yaptığımız
çıplak gözle gökyüzünü izlediğimiz
yıldızları saymaya çalıştığımızı
şeher ekmeğini iple çektiğimiz
yer sofrasına bağdaş kurduğumuz
erkek soğanından düdük yaptığımız
çocuk aklıyla yaratıcılığımızı
sabah ezanıyla
maşalalarına ve evleklerine
su gavar ettiğimiz
fasulyesini çubukladığımız
zulufunu ayırdığımız
kuşluk vakti kahvaltı yaptığımız
yatsılığı kaçırmadığımız
lorunu, yağını yaptığımız
süzme yoğurttan kurut yaptığımız
buğday hasatında hedik tattığımız
transit yolunda turistlere el salladığımızı
yoksunluğu da
sevdanın varsıllığını da
Meler’ini de biliriz
Abostol,Hacıgil, Ahmatlı
Orta tarlasını da
dörtgöz birada kendimize yeterken
kapitalizmin acımasızlığıyla
diyar diyar savrulduğumuz
gurbeti de biliriz
sılayı da
sevinci de
acıyı da çok iyi biliriz
Nisan 2021
Kayıt Tarihi : 30.4.2021 12:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Uçan](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/04/30/erik-agaci-46.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!