Ne zaman dönsem çocukluğuma
Aklıma minicik çiçekler gelir
Önümde tur atan arkadaşlarım
Başımda dolanan kelebek gelir
Ne zaman dönsem çocukluğuma
Bebeklik yıllarım nasıl geçmişti,
Sorsam da anneme güler geçerdi.
Her zaman anlatıp neşeyle dolar,
Üstünde durmayıp örter geçerdi.
Tek rakamlı yıllarım sisler içinde
Daima yalnızız bu diyarlarda
Dünyaya kuşkuyla bakarken yalnız
Korkuyla ürperip gece rüyada
Kıpkızıl ateşler yakarken; yalnız
Akşamın parlayan kızıllığında
Gökler şahittir bana, aşksız birşey yapamam
Sensizlik haram olur yalnış yola sapamam
Hep seninle ağlayıp, seninle güleceğim
N'olursun duy sesimi seni hep seveceğim
Güzelliğin aklımı başımdan alsa bile
Bir yalnızlık türküsü söyler ağaçlar
İçimde hiç dinmeyen fırtına başlar
Ruhumda iz bırakır, gözümde yaşlar
Bir yalnızlık türküsü söyler ağaçlar
Hatıralar bomboştur, anılar kayıp
Yazık ki harcanmış boşa yılların
Özlemi tükenmiş tüm umutların
Bir sevgi uğruna aradıkların
Yılların önünde savrulup gitti
Aşkınla yananlar kalmadı artık,
Bu dünyada sevgi seninle eştir,
Sen benim kalbimde yer ettin anne
Göklerdeki melekler sana kardeştir
Sen benim gönlümü hoş ettin Anne.
Yokluğunda yaramazlık bilmezdim,
Bir küçücük gül idi, saksımın kenarında
Her gün benimle oldu, penceremin yanında
Büyüyüp ele geldi, ona isim uydurdum
Sanki bir aşık oldu, adını sevgi koydum
Ne zaman güzel sözle uyandırsam ben onu
Hep umutlarım vardı birgün dönersin diye
Paylaştığımız yolu ne yazık eller almış
Yollarını gözledim belki gelirsin diye
dolaştığımız yerde ayak izlerin kalmış
Sen her zaman sevgili, candan bir dosttun bana
Hasretleri senin için vuracağım bir bir,
Özlemleri teker teker toplayıp bir daha çıkmamak üzere bir kutuya koyacağım.
Bitecek her türlü kaygılar
Üzülme aşkım,
Gökyüzüne çılgıncasına haykıracağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!