Özlem köprü oldu, gözlem su. İçimi kapladı değişik bir coşku. Sonra çoğaldım, aktım. Damarlarıma dek yürüdü koca bir ordu. Bir gürültü, bir uğultu koptu. “Ne var, ne oluyorsun?” demeye kalmadı, içim çağlayan olup konuştu ve susmadı artık bundan böyle. Susmak büyüsü bozulmuştu. Özgürlük, bendini yıkan, engel tanımayan taşkın bir sel olmuştu. Duvarları devirmiş, kelepçeleri çözmüş, zincirleri kopararak zindanları aşmıştı.
PARA…
Derdi imanı para olanda sen gel de insanlık ara!
**
Para söz konusu ise bembeyaz oluverir kara
**
Parayla kapanır parasızlığın açtığı her türlü yara
PARA…
Derdi imanı para olanda sen gel de insanlık ara!
**
Para söz konusu ise bembeyaz oluverir kara
**
Parayla kapanır parasızlığın açtığı her türlü yara
Her zaman ayı yiyor
armudun iyisini
Gözünü açmayanın
Yüzerler derisini
İnsanlık mı, o da ne?
Çoktan kayboldu
paraya tapanlar
cinsel isteği aşk
çarpık kentleşmeyi
uygarlık sanıyor
işte bu yüzden
sevgi ve dostlukla insanlık
KUŞ KONDU PENCEREME
Şiir renkli bir kuş kondu pencereme
Merhaba, ben geldim der gibi kanat çırptı
Günaydın diye öttü
Mutluluk değirmen oldu onu görünce
Odur yurdumuzun canı cananı kanı kemiği eti
Karanlık gecelerimizin ayı yıldızı
Ondan aldığımız esinle hızla
Kurtardık tutsaklıktan benliğimizi
***
La Fontaine, “Put Taşıyan Eşek” başlıklı fablinde bakın ne demiş:
“Put yüklü bir eşek
İnsanlar geçince önünden, eğilerek,
‘Bana bayılıyorlar’ demiş.
Yaşını,
Görüntünü,
Elbiseni
Boş ver...
Ruhun genç mi?
Kalbin güzel mi?
Su olur akar yel olur eserim
Gönül bağınıza çiçek dikerim
Keserim kötünün çirkinin yolunu
Bağlarım bencilin çıkarcının kolunu
Güzelliklere yol açmak için
Bal taşır sanatımın arısı
Sevgi kalbin güneşidir
aşk insanlığın en güzel eşidir.
Bu dizelerde anlaşıldığı gibi şairimiz sevgi ve dostlukla iç içedir.