gece susar aşk susar
çağlayan yıldızları çırılçıplak örter
titrersin
sarı bir düş gezinir saçlarında
yüzün öksüz kalır
çerçevesiz fotoğraflar ıslanır
anlara sığınıyorum
masal
sen gidince pencerelere iniyor
gece
camların ardında
desen oluyor yüzüm perdelere
sus
dudaklarını sal
çekinme bu omuz bu boyun
dokunabildiğin her yer
senin
konuşacak zaman yok
her şeyi bırakıp gidiyorsun
ansızın gece oluyor
saçların Leyla
uzak bir kent
omuzlarında
annen acıları tarıyor
gökyüzüm
papatya tarlası
bir büyü
çığlık
çırılçıplak
hoştuk çocuk
uzuyor geceler
acı bir yalnızlık kokusu getiriyor rüzgâr
kaç cehenneme savuruyor bilinir mi
senin adın işkence
adınla inliyorum
adınla çözülüyorum
aşk göçtü
uykular eskitiyorum uzun gecelerde
yapraklar sessizliği sürüklüyor ıssızıma
hüzün esiyor
kasırga
rengi acıya çalan ayrılıklar
saatleri sayardım
eşiği geçmeden zaman
sana acıkırdı sabahın körü
sensizliğim
senle başlardı güne
elini nasıl tuttum yürürken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!