Sevda dedikleri bahar yağmuru
Şemsiye ne çare,
Islanırsın
Gün gibi gerçekleri görmez gözün
Çamurdan düşlere yaslanırsın
Sevda kuyusunun dibi görünmez
Hemen inme, düşer ölürsün
Dolunayı al iki eline
Bir karışçık su vardır, üzülürsün
İmkansızlıklara kılıç çalıp
Aşkı beş geçiyor yaşam
Yine kaçırdım sevda öğününü
Yine aç kaldı gönlüm
Sevda türküleri içe içe
Sel olup gidiyor ömrüm
Tozlu yolları öpen yağmur
Gözyaşıyla yoğrulmuş toprak
Dağ başlarını yalayan rüzgar...
Bir duman tüterdi oralarda
Yağan yağmur,sana inat
Esen rüzgar, sana inat tüterdi
Badem çiçeğimsin benim
Beyazların en renklisi
Pembelerin en sıcağısın
Karakışın bir adım ötesi
İlkbaharın kucağısın...
Eşeğe saman ısmarlayan kafa
Samanı sıpa yer harar bulursun
Yurdunu bırakıp gidersen safa
Kapının yerinde duvar bulursun
Dostunu iyi seç gönlünde tütsün
Dost sandığım zalım geçer önümden
Eşer gönlümü bir damla kin arar
Suyum yok içmeye sel ister benden
Arap yarımadasında Çin arar
Kibirden taç yapmış takar saçına
Geceydi,
Karanlıktı gönlümün bu yanı,
Ne bir damla ay ışığı
Ne bir tutam güneş...
Bir yapraktım rüzgâr mevsiminde
Hazana tutunup baharı arayandım
Düşüp yorulma yaylanın yoluna
Uzanıp şuracığa eylen kızım
Sevdiğin yiğit uğrarsa yanına
Ser gönlünü diline söylen kızım
Kınalı kuzular sütten kesildi
Gardaş
Aynı ağaçtan dallandık gardaş
Tomurcukken gittik meyveye
Sabah ezanında tarla yollarında
Başladık hayata sövmeye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!