Ve yine karanlık..
Ve yine sadece ben varım..
Sessizlik derin uykusunda..
Hayalim karşımda..
Bugünde vakit tamamdır…
Öylesine yorgunum ki öylesine sorma!
Enin devesi gibi inliyorum…
Bitmiyor ahım bitmiyor sitemim..
Bilmecelerle geçiyor her anım..
Çaresizim..
Hem de ümitsiz..
Nerden geldi aklıma bilmiyorum,
Tozlu raflardan, eski defterleri indirmek,
Otuz dört senelik mazi, dokunmuş ilmek ilmek,
Kolay olmamış, hüzün dolu her satır,
Her kelimesi de yaşanmış yüzlerce kahır,
Anılarım siyah, beyaz gri ve tonları
En sevdiğim bölümü, seni gördüğüm an,
Yelkovan akrep ile kavgalı zaman durmuş,
Okuyorum bıkmadan, doyamıyorum
Med cezirler yaşamışım geceleri,
Benim çekilişim, senin yükselişin olmuş
Cemalin doğmuş, batmış ufuklarımda
Sağnaklar dinmemiş, ateşin sönmemiş,
Gülüşün ısıtmış, hep üşüyen yüreğimi
Buğulu camlara hep adını yazmışım.
Camdan sızan her damlayı, akıtmışım yüreğime
İdamlık hükümler giymişim gözlerinde
Celladım olmuşsun, kırmışsın kalemimi bir sözünle
Topal sehpadayım, yağlı ilmek boynumda
Dar ağacında son isteğim, sadece sen olmuşsun
Dünyanın yükü omuzlarımaa yetmezmiş gibi,
Birde sevda yüküyle yokuşlar çıkmışım
Kara kaderim olmuş, sarmışsın her yanımı
Gece olup güneşe sevdalanmışım
Ben aşkından güneşe pervaneyken
Güneşin gündüze aşkını izlemişim
Dinmiyor uğultular beynimde bugün
Bir yığın keşke beynimde raks ediyor
Güvercinim yolun şaşırmış başka dala konmuş
En önce seninle olan tatlı hayallerim solmuş
Yer yer silinmiş yırtık sayfalarım darmadağın
Sensiz artık Kuş uçmaz kervan geçmez dağım
Ağır ağır geçiyor ömrüm nerde biter bilmiyorum
Artık bir adın kaldı birde hayal mayal gülüşün
Kapatıyorum bir daha açmamak üzere sayfaları
Buğulu camlarda vazgeçiyorum sevdan dan
Hiç yaşanmamış sayıyorum senden öncesini
Senden sonrada zaten öldüm
Bekliyor beni karanlık mezar..
(Bir Elvan MERAL Şiiri..)
Tarifi bulunmaz bir bilmecedir
Çözülmez bir türlü hayat…
Busbulanık bir çağlayandır..
Durulmaz bir türlü hayat..
Bazen susarsın..
Bazen de sustuğuna yanarsın..
(Arzdan Arşa Bir Tefekkür)
Secde nurunun masum aydınlığında,
Semaya kanatlanır halis dualar,
Fani pencereler açılır sonsuza,
Kozalar ülkesi mahrem gözünden,
Mavi bir kelebek konar geceme,
En izbe yalnızlık kaçar peşinden,
Bu şehrin büyüsü yağar üstüme…
Hasretim demlenir Belkıs tahtında,
Nevbahar şahlanır bir yağız atın sırtında,
Çöllere doludizgin yağmur kadehi sunar,
Şikeste hayalim; firakın kör girdabında,
Şimdi sitemli diyarında güneşim batar.
Uhdesinde anka büyüten figan çiçeğim,
Kalbimde beyaz boşluk, Kar Kraliçesi,
Bazen soğuk bir ezgi, bazen zemheri,
Kâh uzayıp gider de kızıl ufukta,
Kâh hasretli bir hayal, esefli rüya…
Esrarlı bir bilmece, meçhul çehresi,
Bitmez ki yüce dağların karı boranı
Kışları uzundur geldi mi gitmez geri
Kaçıncı bahardır bu kefene sardığın
Sen beyaza aşinasın Ey Deli Bozkır!
Birbiri ardına geçer dert kervanları
Sakilerin gözyaşları akar sel gibi
Huzur bulduğum yerdeyim
Sessiz kimsesiz gönül kıyılarımda
Yalın ayak paçalarım sıvalı
Yürüyorum onca çamura inat
Bir elimde oltam
Diğerinde ümitlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!