Erguvan Şehri İstanbul Yıkma Beni

Mavi bir iklimde denizi yosun kokan, kalbindeki
gecelerin başıbozuk
Ey mecburiyetten iliklerime kadar kanıksadığım
Pembesi kâkülü bir başka güzel olan
İhtişamlı
Erguvanlar şehri
İstanbul
Seni sevmek
Kuş olup özgürlüğe kanat çırpmak gibi bir şey

Çıkarı uğruna huzur bozan, vicdan azabı nedir bilmeyen
Havadan, haybeden para ve mülkü kazanan
Kan emen! Doymak bilmeyen
Zülümkâr
Zenginlerin
Ve
Birde savurgan
Ele ozenen; fena şımarık sosyetelerin var

Şiirlere, şarkılara konu olmuş
Aşkları dillere destan
Kahrını bir ömür çektiğim
Beykoz'u
Kuzguncuk'u
Eşsiz
Her anım sana varan
Boğazın incisi
İstanbul

Gelsin o güzel o narin yâr
El ele verelim
Çalkalanan dalgaların üzerinde
Narin kanatlı martılar
Kanat çırparken
Deli taylar gibi koşsun duygularım
Yâr yanağına kondurduğum öpücüklerde, bir dedevrim sabahı olsun

Aşiyan'dan, Sarıyer'den, Tarabıya'dan, Moda'dan Büyükada’ya kadar
Kıyıları doğayı sevmeyenlerin
Lüks ve şatafatlı
Hayat yaşıyanların
Yalılarlayla kirleten
İstanbul
Şaha kalkan mavi sularında
Kız Kulesi dalgalarınla dans etmiyor, inceden inceye yağmur yağan bu gece

Umutlarını yitirdiğin, varoşlarında yaşamları ruhumu kanatan
Yarı aç yarı tok kederli insanların hüzünü
Beni yaralayan
Vakitli vakitsiz
Adına şiirler yazılan
Yaraları kapanmamış
Ama
Gönül aşk dilinden anlayan
İstanbul

Limanlarında, rıhtımlarında
Gemileriyle
Denize nazır
Gülhenesiyle
Köprüleriyle
Kız Kulesi
Galata Kulesyiyle
Kaleleri, kiliseleri, camileri
Ve yer, yer
Ortaçağ dokusu ile bir başka güzel olan
Ey yedi tepeli
İstanbul
Bilmem, nasıl anlatsam seni nasıl
Dilimden düşürmediğim
Ekmeğimde, suyumda ve emeğimde olan İstanbul anlıyor musun beni? Gece sessiz ve ıssız; ne olur yıkms beni

Mehmet Çobanoğlu
08.05.2024
Gürpınar