Ayvalık'tan şimdi hüzünlü bir yaz düşer günceme
Unutulmuş bir saklı zamandır an
Dişleri kirlenmiştir çiğdem yiyen çocukların
Gülüşlerini satarlar bedavaya.
Başaklar kızıla çalar güneşin narında
Ağaçların gölgesinde iskemle kalabalıkları
Tazelenen çaylarda
Çizgi çizgidir demlenen geçmiş.
Kadınlardır elleri dolu, yabani ot çiziği
Ihlamur kokusu, biraz yaban mersini
Göğü avuçlar köyün delisi meydanda
Şiir gibi salınır kuşlar
Şiir olurlar…
Ayvalık'tan şimdi hüzünlü bir yaz düşer günceme
Erguvan mavisine karışır kirpikleri
Dostluklar uzakta kalır
Dostluklar yarım
Tamamlanmamış bir şiir bırakılır masaya
Sessizdir kapı artık
Duyulmaz tahta döşemenin gıcırtıları.
Ayvalık'ta(n) bir şair düşer öznesiz, yalnız
Beklenen bir tren yolculuğu gibi
Hep rötarlı, hep sancılı
Kanamalı bir gülümseyiştir oysa zaman.
Ayvalık'tan şimdi hüzünlü bir yaz düşer günceme
Düşleri kirlenmiştir çiğdem yiyen çocukların
Gülüşlerini satarlar bedavaya.
Kayıt Tarihi : 19.9.2022 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayvalık şairi değerli üstat Neşet Karaçaltı'ya ithafen yazılmıştır minnetle...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!