Gürcistan’ın doğusundaki Telavi şehrine bağlı Karacala köyünde 1 Temmuz 1997 tarihinde dünyaya geldi. Eğitiminin ilkokul ile lise dönemini Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Azerbaycan Türkçesinde eğitim veren, 73 Numaralı Tiflis Devlet Okulu’nda tamamladı. Kütahya’da Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde lisans eğitimini aldıktan sonra 2020 yılında mezun oldu. Aynı yıl Dumlupınar Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalında lisansüstü eğitimine kabul alıp 2022 yılında mezun oldu. Hâlihazırda eğitimini Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora programında devam ettirmektedir.
Ergün Ucatürk, uzun zamandır şiirle ilgilenmenin yanı sıra Azerbaycan Türk Edebiyatı Tarihi, Dış Politika ve Türk Dünyası Diplomasisi konularında inceleme, makale ve deneme yazıları kaleme almaktadır. Bu yazı ve şiirleri, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, Demlik Mecmua, Söğüt, Ayarsız, Ötüken, Füyuzat, Üç Çizgi, Telmih gibi çeşitli dergilerde ve Yeni Tanin gibi çevrim içi kuruluşlarda yayımlanmıştır.
Ucatürk, daha önce eski soyadıyla kaleme aldığı yazı ve şiirlerini 2023 yılının Temmuz ayından itibaren duyurduğu kamuoyu bildirisiyle artık; "Ergün Ucatürk" imzasıyla çalışmalarını yayımlamaya devam edeceğini bildirmiştir.
Eserleri
Kazırgan - Mavi Gök Yayınları
Kafdağı'nın Türküsü: Elmas Yıldırım - Alka Yayınevi
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!