Hayat boğum boğum gözlerinden akarken
Karlı dağlar yaşamına teselliydi kuzucuk
Yıldızlardan düşlerine umut akarken
Şafakları gün yüzüne hasret kuzucuk
Güneşle buluştuğun bir bahçende olmadı
Halley’in kuyruğundan dökülmüş gibi
Can’lı gezginler
Göz kırpıyor kardeşlerine
Kıpraşırken
Yurt edindikleri yerde
bir taşla
kapanır delikler
sessiz bir ölüm düşer
yılanların payına
zurna susar
dans biter
Kurşun benizli bulutlar gelir ufuklardan
Sıkar üstümüze gömleklerini
Çılgın bir sağanak vurur bahçemin güllerine
Arsız böcekler iri yapraklara sığınır.
Masal kaçkını devler gezinir şehirlerde
en derin uykularında
gecenin en kara vaktinde
uykumdan kaçıp bir anda
eşiğini özlerde başım
sana gelirim
seni unutmadım İstanbul
bilerek ve tahammüden
hapsettiğim yedikulede
dillere düşmüssün
sana arsız
sana şirret
Gözlerden yüreğe tomurcuk düşer,
Gönülde bir çiçek açsın istenir.
Emek verilmeden büyür mü çiçek
Fedakar olan gönülden sevendir.
Mertlik buhranda sözde bilinir,
dönüyorsun tane tane
yol alırsın gurbet elde
mevsimlerin senden öte
cennetten bir köşe dünya
barışı en sevdirensin
Haydi gönül bu yolda bende coşkun bir selim,
Beraberiz seninle, işte elinde elim.
Duracaksın sözünde, vazgeçilmez yüreğim.
Haydi, gönül el ele sonsuza yürüyelim.
Varlığın varlığımdır, yaradan'ın aşkına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!