Güngören’deyim köy içinde
Bilir misin burayı Abidin?
Hep mutluluğun resmini yapacak değilsin ya.
Sen acının da resmini yapabilir misin?
Soğanın, isotun acısını çizmeden ama
Al sana bir buçuk adana yanında da acılı şalgam
Haklıymış kahini Byzas' ın
Körler ülkesi burası
Hadi, bi körünüz daha oldu
Mili kendim çektim gözlerime
Artık hem kör, hem de güneşsizim
Artısı mı fazlaydı eksisi mi
Sitemin, kaprisin
Anaçlığın, dominantlığın
Hepsi tarih oldu
Tertemiz bir sayfa açtık
Bizi devlet mi birleştirdi ki
Melek ama kanatları yok
Olsa da kanatları uçamazdı zaten
Bayağı kilo aldıydı zahar
Bitanemdi olsun
Yapmasa makyaj en güzeli kadınların
Ama kadın işte
Değin lan gamlı yaslı gönlüme
O, ne selvi boylu, ne bir ceylan kaçan da
Gördüysem böyle güzelini namerdim
O, benim bitanem,
Yarı şehla bakışlım, tam deyince kızıyor zahar..
Kadınım, sevgilim, her şeyim..
Eşref’in kızı, benim de annem
Daha on beşinde kalk gel İstanbul’ a
Halıdan kaçarken, trikoya tutul sen
Biri tenekeden de olsa da üç evladın gururu gözlerinde
Yükleri taşıdıklarının yanında tüy gibi hafif kalsa da
Tek başına, dimdik,
Bir gün görebilirsen beni
Buğulu o karanlığın ardından
Duyabilirsen sesini sessizliğimin
Anlayabilirsen ıslattığımı seni
Beyaz bir kâğıt kadar, bu dünyada
Bir şairi tahrik edemez hiçbir şey
Yazmak ister hemen
Lakin, bilir de kalbinden parça koparır
Kaleminden çıkan her keskin mısra
Her biri ayrı bir itiraf, ayrı bir acı
Sığarsın sandım
Mezarını kazdım kalbime
Ne hesap bilmez adammışım
Taşları kırıldı değirmenin
Aşkını öğütmeye attığım
Hem gardiyanı, hem de mahkumu oluğu
Bir kalpte mahpusluğu vardır bazılarının
Kimi kazma kürek çaba harcar kaçmak için
Kimi bin kere müebbete mahkum eder kendini
Her özgür kaldığında koşarak gider mahpusuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!