Ergenekondan Çıkış

ERGENEKONDAN ÇIKIŞ

Ta bir yer, yurt bilirim etrafı yüksek dağlık
Orda doğan insanlar cesur kanları ılık.
Kahraman, yılmaz, korkmaz daima da savaşçı
İlerlemek isteyen ileri idâalci.
Yasaları düzenlik tuttukları yol Türk’lük
Bütün beşeriyete yaptıkları öncülük.
Geçmişi öyle parlak temiz saf altın gibi
Geçmişi öyle derin öyle derindir dibi.
Baktımı göz kamaşır Türk kahramanlığına
Sayğı ile bakılır Türk’ün insanlığına.
………….
Sana doyulmak olmaz sana ey anavatan
Orada dedem doğdu daha kimse doğmadan.
Dedemin çocukları büyüdü dede oldu
Çocukları çoğaldı Ötüken’e sığmadı.
Anayurtun etrafı demirden bir dağ idi
O dağ erimedikçe oradan geçilmezdi.
Sanki bir çemberdi dağ o kadarda yüksekti
Nasıl olsa kutlu gün karşıda çıkacaktı.
…………..
Yetmiş deriden körük dikildi yetmiş tane
Anayurttan bulunan sayıldı yetmiş hane.
Her hane yetmiş deve yükü odun taşıdı
Odunun toplandığı dağın yüksek başıydı.
Odunlar ateşlendi körükler hava verdi
Türk’ün mucuzesiyle dağ yerinden eridi.
……………
Dağ yerinden eridi su gibi dalğalandı
Turanda çakan şimşek o anda havalandı.
Bozkurt şimşek hızıyla yol gösterdi Türk’lere
Bozkurt yüceleşerek kutsal oldu Türk’lere.
Her şimşek birer Türk’tür her Türk birer Bozkurttur
Bozkurtun gösterdiği Türk için kutsal yurttur.
Çakan şimşeğin biri kuzeyden Sibirya’ya
Berik bağzından geçip yeni denen dünyaya.
Çakan şimşeğin biri güney Çin’li asyaya
Çakan şimşeğin üçü batıdan kafkasya’ya.
Kafkasya’ya gidenin biri Acemistana
Kafkasya’ya gidenin biri Frengistana.
Batıdan kıvrılarak bir kol Arabistan’a
Güneyde dik inerek hızıyla hindista’a.
Şimşekler ateş oldu yolları hep kavurdu
Çakan şimşeğin hızı harman gibi savurdu.
Ayak basılan yerde birlik düzen kuruldu
Bütün gidilen yerde kutlu güne buyruldu.
Ortaasya haliyle bir ateş oluyordu
Turanda çakan şimşek etrafa doluyordu.
Önde bilgeler gitti Arkasında cengaver
Gök tanrının kulları oldu TANRI’ya yaver.
Haklı düzen kuruldu İslama kol açtılar
Gül gülüstanlık oldu GÜLÜNE kavuştular.
……………
Büyük göçler durmadı sağa sola dört yana
Durmadan kök saldılar o zamandan bu yana.
03.05.1963 – Adana

İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul